Genç İvek olarak Medipol Üniversitesi dekanı Prof. Dr. Şeref Demirayak ile Medipol Üniversitesi'nde gerçekleştirdiğimiz ziyaret ve de ziyaretimizin kısa notları. Eczacılık ve de akademisyenlik konularını içeren söyleşimizde, kendisine bize göstermiş olduğ
-Bize akedemisyenlik serüveninizden bahseder misiniz?
Bu serüven taa lise yıllarına dayanmakta. O zamanlar bilime ve bilim adamlarına büyük ilgi duyuyordum, bu da beni akademisyenliğe yönlendirdi. Aslında ben hangi bölümü okursam okuyayım akademisyen olmaya niyetliydim.
Üniversiteyi Ankara Eczacılık fakültesinde okudum. 2. Sınıfta görmeye başladığım farmasötik kimya alanında yoluma devam etmeye karar verdim.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde yüksek lisansımı ve doktoramı tamamladıktan sonra bir süre orada kaldım. Daha sonra Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı olarak buraya geldim ve görevimi burada sürdürüyorum.
-Dekan olurken geçtiğiniz yollar ve çektiğiniz sıkıntılar nelerdir?
Akademisyenlik oldukça zorlu bir süreç ama kesinlikle öneriyorum. İdealist insanlara ihtiyaç var. Mezun olan meslektaşlarımız akademisyenliğe sıcak bakmıyor, olayı maddi açıdan değerlendiriyorlar, bu yanlış bir tutum.
Nitekim eczacıların gelmediği önemli kürsülere kimya mühendisleri, kimyagerler gibi farklı bölümlerden mezun olan kişiler gelmekte. Bu noktada mesleğimize sahip olacak kişiler de bizleriz. Siz de takdir edersiniz ki bu vazifeyi eczacı kimliğine sahip kişiler daha iyi yapacaklardır.
-Akademisyenlikte beklediğiniz ortamı bulabildiniz mi?
Doğrusu başlarda hayal kırıklığına uğradım çünkü kendim gibi genç, dinamik, araştırmaya hevesli, kendini geliştirmeye açık bir akademik kadro hayal etmiştim. Ama böyle olmadığını gördüm. Benim Medipol Üniversitesi’ne gelene kadar laboratuara girmediğim bir günüm dahi olmadı.
-Peki akademisyenlik için bize hangi kürsüleri önerirsiniz?
Farmasotik kimya, farmasotik teknoloji, farmakognozi gibi dalları seçin ve bunlar üzerinde yoğunlaşın. Çünkü analitik kimya, klinik farmasi gibi dallar diğer branşların gölgesinde yetişecektir. Benim görüşürm o ki, klinik farmasi uygulamaları kesinlikle yaygınlaşacak, ancak şuanda doktorlar bunu istemiyorlar, çünkü eczacı bu bilgilerle tam olarak donanmış değil ne yazık ki.
-Günümüzde bitkisel ilaçlara artan bir rağbet söz konusu. Sizce ilaç pazarını bitkisel ilaçlar ele geçirebilir mi?
Kimyasal ilaç, ilaç yapısı belli olan tek bir maddedir. Bitki karışımları ise daha az bilimsel ilaç şekilleridir. Gelecekte ne nereye gel,r kimse net bir şey söyleyemez. Bitkisellerin terkediliş sebebi kontrol edilemeyen çok fazla yan etkisi olmasıydı. Kimyasal ilaç daha belirli bir bölge üzerinde belirli etkiler gösterir. Bu yüzden ben böyle bir şey olacağını yani bitkisel tedavinin yaygınlaşacağını düşünmüyorum.
-Sizce ülkemizde eczacılık mesleğinin uygulamasında sorunlar var mıdır? Eğitim ve uygulamada yurtdışı ile olan farklarımız nelerdir?
Eğitim yurtdışına göre ülkemizde daha iyi. Eğitim süresi yurtdışında da 5 yıl ülkemizde de. Ders içerikleri de aynıdır çok farketmez. Meslek uygulamasında ise ufak tefek farklılıklar söz konusu sadece. Fakültede öğretilenler ile meslek icrasında gerekenler arasında gerçekten oldukça fark var. Hekim tıp fakültesinde gördüğü şeyleri kullanır, hukuk fakültesini düşünün, aynı şekildedir. Ama eczacılık öğrencisi kullanamamaktadır. Bu sorun biraz da eczacılık mesleğinin kendisinden kaynaklanmaktadır. Diyorlar ki; eskiden eczacılar eczanesinde ilaç yapıyordu. Bu o kadar da gerekli değil bence. Bu teknoloji ile, bu imkanlar ile eczacının eczanede pilül yapmasını çok da gerekli bulmuyorum. Belki eczacının ilacın yapısını daha iyi bilmesi için farmakoloji ders sayısı arttırılmalıdır.
-Peki sizin üniversitenizin diğerlerinden farkı nedir ya da ne olacaktır?
Şuan yeni kurulan bir üniversiteyiz ama hedefimiz eczacılığa farklı bir bakış açısı getirmek. Hantal olan yapılarda hocaya dersler uydurulmuş, biz programımızı onların hepsinden arındırıp temizleyerek sade bir eczacılık eğitimi düşünüyoruz. Ancak akademisyen aramak için ilan verdiğimde başvuru talebi olmayınca üzüldüm, iki branş için arayışımız sürmekte.
-Hayalinizdeki eczacılığı tanımlar mısınız?
Kendi ilaç hammaddesini kendi üreten kendi preparatını kendisi yapan ve kendisi satan eczacı..
Bizim bitmez tükenmez sorularımızı sabırla yanıtlayan Şeref Bey’e ilgisinden ötürü teşekkür ediyoruz.
Ayşe Esra GÜLER Fatma DEĞERLİ Harun BAYRAM
Ülkü ALKO Beyzanur SEVİM M. Uğur POYRAZ