İZMİR-DEÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Baskın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çevresel faktörlerin, kirliliğin ve birçok şeyin kansere neden olabileceğini bildirdi.
Moleküler teknolojide büyük gelişme, ilerlemenin kaydedildiğini bunun da özellikle hastalıkların artık moleküler düzeyde tanımlanabilmesini sağladığını dile getiren Baskın, şöyle konuştu:
"Normalde hastalık belirteçlerine tek tek bakardık. Teknolojinin gelişmesiyle çok küçük bir örnekle hepsine bakabilir olduk. Bir damla kan, bir damla doku örneğiyle artık binlerce geni hatta insanların tüm genomuna, proteinlerine bakabiliyoruz. İnsanlar birbirinden farklı, kanserleri de farklı. Kanser tek bir olayla oluşmaz. Birçok olayın bir araya gelmesiyle, mutasyonların birikmesiyle ilerleyen bir hastalıktır. Her bireyin bu değişimleri, değişim setleri ve mutasyon setleri birbirinden farklıdır. Biz aslında mikroskobik görüntüleri ve kanser adı aynı olan ancak moleküler düzeye baktığımızda birbirinden çok farklı davranan kanserlerle karşı karşıya olduğumuzu gördük. Böylece bunların kanser davranışları da birbirinden farklıydı. Her iki türü ya da her hastanın kanserini ayrı tedavi etmemiz gerektiğini gördük. Bunu yapabiliyor muyuz. Evet bayağı yol katettik. 2009 yılında kurduğumuz bu laboratuvar sayesinde bazı tedavilerde klinik doktorunun isteği doğrultusunda kişinin kanserinin molükeler tanımlamasını yapıyoruz. Bu tanımlamayla uygun ilacı, hekimi hastaya uyguluyor. Böylece hasta hem daha iyi yanıt alabileceği ilacı kullanmış oluyor hem de gereksiz yere kendisine yarar sağlamayan ilacı uygulamaktan da kurtulmuş oluyor."
"Başarı oranı yüzde 40-60 arttı"
Kanser hastaları için zamanın büyük önem taşıdığını, bu yöntem sayesinde hastaya büyük zaman kazandırıldığını vurgulayan Doç. Dr. Baskın, "Kanser tedavisi çok pahalı. Hastaya yarar görmeyecek tedaviyi boşuna vermiyoruz. Gereksiz ilaç kullanımını engellemiş durumdayız. Bununla birlikte ülke ekonomisine de girdi sağlamış oluyoruz" dedi.
Kişiselleştirilmiş tedavinin büyük başarı sağladığını vurgulayan Yasemin Baskın, şöyle devam etti:
"Aldığımız her ilaç vücutta bir takım metabolizmadan geçerek işe yarar ve daha sonra vücuttan atılır. İlaç tedavisi kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Bir hastada işe yararken diğerinde yaramayabiliyor. Hastaya uygun dozda, uygun ilacın uygun sürede verilmesini sağlıyoruz. Kişinin özelliklerini tanımlayarak uygun ilacın uygun dozda alınmasını sağlıyoruz. Aynı hastalığa yakalan kişilerde alınan ilaç bir kişiye yararken diğeri 'Bu bana iyi gelmedi' diyebiliyor. Bu da metabolizma farklılığından kaynaklanıyor. Biz bunu da tanımlayabiliyoruz. Kişinin özelliklerini tanımlayarak ilacı ve dozunu belirliyoruz. Kişiselleştirilmiş tedavi sayesinde bazı kanserlerde başarı oranımız yüzde 40-60'a kadar yükseldi."
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM