Türkiye'de ilk kez üretilecek kısa yarı ömürlü radyoaktif maddeler, kanser tümörlerinin daha erken dönemde tespit edilmesini sağlayacak.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuriye Özlem Küçük, yaptığı açıklamada, nükleer tıpta hastalıkların tanı ve tedavisinin radyoaktif maddelerle yapıldığını, bu maddelerin metabolik olarak hızlanan hastalıklı dokuya giderek görüntüleme sağladığını ifade etti.
Tümörlerin görüntülenmesinde kullanılan en yeni sistemlerden birinin Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) olduğunu dile getiren Küçük, bu görüntüleme türünün tümörün saptanması, iyi veya kötü huylu olup olmadığı, evre ve yayılımının belirlenmesi, tedaviye yanıtı ve tedavi sonrasının değerlendirilmesinde çok büyük yararlar sağlandığını belirtti.
Küçük, mevcut PET görüntülemede, yarı ömrü 110 dakika olan florürün (radyoaktif maddeyle işaretlenmiş şeker) kullanıldığını ancak, hücrenin ana elementleri olan kısa yarı ömürlü karbon, oksijen, azot gibi radyoaktif maddelerinin kullanılamadığını söyledi.
Tümörlü hücrelerin anatomik görüntüleme yöntemleri tomografi, ultrason gibi yöntemlerle ayırt edebilmesi için tümörün belli bir boyuta ulaşması gerektiğine işaret eden Küçük, ancak tümörün tedavi sonrası küçülebileceğini ya da ölmüş olabileceğini ifade etti.
Bu durumda tümörün mevcut yöntemlerle görüntülenemeyeceğini belirten Küçük, ancak kısa yarı ömürlü radyoaktif maddelerin kullanılacağı PET sistemiyle tümörün hücresel düzeyde rahatlıkta görüntülenebildiğini kaydetti.
ERKEN EVREDE KANSER TEŞHİSİ
Kısa yarı ömürlü radyoaktif maddelerin yarı ömürlerinin 2 ila 20 dakika arasında olduğunu ve üretildiği anda hastaya verilmesi gerektiğine işaret eden Küçük, ''Bu nedenle bu radyoaktif maddeleri gerekli formlarla hastane ortamında veya yakın yerlerde hazırlarsanız beyindeki epileptik odağı, bir tümörün erken dönemden itibaren hücresel düzeydeki durumunu, bir kalp krizi sonrasında ne kadar kalp dokusu canlılığını kaybetmiş ne kadarı yaşamaya devam ediyor, hastaya tedavi nasıl planlanmalı gibi birçok konuda erken dönemde değerlendirme şansımız olacak'' diye konuştu.
Küçük, Türkiye'de radyoaktif şeker üretimi yapılabildiğini ancak bu kadar kısa yarı ömürlü radyoaktif maddelerin hastane şartlarında üretilip hastaya hemen verilemediğinden hastaların yurt dışına gitmek zorunda kaldığını ifade etti.
AR-GE MERKEZİ KURULACAK
Prof. Dr. Küçük, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde çok kısa yarı ömürlü radyoaktif maddeleri üretmek için proton hızlandırıcı sistemlerin (siklotron) kurulacağını bildirdi.
Bu kapsamda Devlet Planlama Teşkilatı, Sağlık Bakanlığı ve SGK'nın desteğiyle hazırladıkları ve yaklaşık 20 milyona liralık projeyle Türkiye'de üretilemeyen radyoaktif maddelerinin üretileceği bir Ar-Ge merkezinin kurulacağını belirten Küçük, şu bilgileri verdi:
''TAEK bu kadar kısa yarı ömürlü radyoaktif maddelerin hastane şartlarında kullanılabileceği yönünde görüş bildirdi. Merkezde birçok bilim insanı birlikte çalışacak. Eğitimler verecek. Ar-Ge merkezi, tüm araştırmacılara açık olacak. Bilimsel açıdan çok önemli verilerin, yayınların Türkiye'den çıkması sağlanacak.
Merkezle bilime, eğitime, hastalıkların tedavisine ve tıpta bölgesinde önder olan Türkiye'nin nükleer tıp alanında da bir referans merkezi haline dönüşmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz.''
Merkezin ihalesinin ağustosta yapılacağını ve bir yıl içerisinde faaliyete geçmesinin planlandığını ifade eden Küçük, ''Merkezde üreteceğimiz radyoaktif maddelerle, hastalarımızın hücresel düzeyde kanser teşhisi yaptırmaları için yurt dışına gitmelerine gerek kalmayacak'' dedi.
AA
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM