Bu süreci de farmakokinetik dalı inceler. Bu süreçte yaşanan olaylar hastalığın tedavi sürecini etkiler, hatta başarısına etki eder.
İlaçlar;
-Emilim,
-Dağılım,
-Bioyararlanım,
-Atılım safhalarını yaşarlar.
Emilim:
Her ilacın emilimi genellikle kimyasal yapısıyla alakalıdır. Bunun sebebi molekül büyüklüğü, iyonlaşma durumu, sindirilme durumu, yağda ya da suda çözünmesi, asidik ya da bazik olması gibi durumlarıdır.
İlaç emiliminde sınıflandırma:
* Yağda çözünenler – Yağ dokusu içinde kolay çözünürler (A ve E vitaminleri, genel anestezikler, benzodiazepinler)
* Asidik olanlar – Çoğu mide ortamına benzer (aspirin)
* Proteinliler – Bir protein (insülin, interferon beta sınıfı ilaçlar)
* Büyüklük
Emilim sürecini etkileyenler sadece ilacın kimyasal yapısıyla alakalı bir durum değildir. Bu sürece ilacın alınma şekli, uygulanma yüzeyi, uygulanma yüzeyinin genişliği, emilim organı, ilaç konsantrasyonu gibi etkenlerde etki etmektedir. Ayrıca emilim yüzeyindeki damarlanma da emilimin hızını arttırmaktadır. Örneğin damarlanma en fazla akciğerde görülmektedir. Bu yüzden inhalasyon metodu hızlı bir emilim yöntemidir. Çoğu anestezik ilaçlar bu yöntemle verilmektedir. Kan akış hızı, damar çap değişimleri de emilim sürecini etkilemektedir. Kan basıncı eğer azsa sirküle olan kan azalır ve metabolizma yavaşlarsa yavaş metabolizmadan dolayı emilimde yavaşlar. Buna örnek kalp yetmezliği, şok, bayılma, düşük tansiyon durumları söylenebilir. İlacın konsantrasyonu az olursa emilim yavaş, konsantrasyon fazla olursa da emilim hızlı olmaktadır.
Tek tek inceleyecek olursak sindirim yoluyla alınan ilaçların çoğu ince bağırsakta emilmektedir. Bu yüzden bu emilim sürecinde ilacın ince bağırsağa ulaşması, kimyasal olarak değişime uğramaması gibi öncüller de gerçekleşmelidir. İnce bağırsağa ulaşacak ilacın hızını bu yüzden açlık ya da tokluk durumu etkilemektedir. Aynı kişi açken ve tokken ilacı aldığında sürecin değişimini göreceklerdir. Karnı tok olan biri ilacın etkisini daha geç görecektir. Aç olan birinde ise ilacın etkisi daha hızlı gerçekleşecektir. Fakat ilaç hızlı etki etmesi adına gelişigüzel alınmamalıdır. Bazı ilaçların tok ya da aç alma gibi zorunlulukları vardır.
Ağızdan emilen ilaçlar çok kolay kana geçmekte ve etkisini hızlı göstermektedir. Kalın bağırsak güzel bir emilim alanı değildir. Çoğunlukla tercih edilmez. Saydığımız kısımlara kadar ilacın değişmeden gidebilmesi için ilaçlara kimyasal kaplamalar yapılmaktadır.
Damardan verilen ilaçlar direkt emilmiş sayılır ve bu metotlar içerisinde en hızlı etki gösterendir.
Dağılım:
İlaçların emiliminden sonra etki edecek yerlere kan dolaşımı yardımıyla ulaşırlar. Bu ulaşmada tabi ki kan basıncı, kan akım hızı, osmotik basınç faktörleri etki etmektedir.
Dağılma eğer ilaç dokuya direk verilirse lenften başlamak suretiyle kan damarlarına ulaşıp tekrar vücuda dağılır, eğer damara verilirse az önce de dediğimiz gibi vücuda hemen yayılır.
Bioyararlanım:
İlaçlar alındıkları miktarda %100 kullanılmazlar. Yani emilim esnasında sindirim yolunda alınanlar için sindirime uğrama esnasında ya da karaciğerden geçerken sindirilenler de sayarsak aldığımız ilacın % olarak aşağı yukarı 15 ile 5 kullanmaktayız. Detaylara girecek olursak ağızdan alınan ilaçların çok değil ama büyük bir bölümu sindirilmektedir. (%75-95 karaciğerde sindirilmektedir) Bu sindirim olayına ilk geçiş etkisi denmektedir. Biliyorsunuz ki karaciğer sindirim yolundan gelen besinleri süzmekte ve bu besinleri zehir, alkol, yabancı vb. maddelerden ayırmaktadır. Bioyararlanım miktarı, bu maddelerin % kayıpları dikkate alınarak hastaya dozları önerilmelidir.
Atılım:
İlaç vücutta görevini tamamlar. Bu tamamlama kimyasal bozunma olabilmektedir ve vücuttan atılması gerekmektedir. Atılım böbreklerde, akciğerde, bağırsakta gerçekleşmektedir. (Emilemeyen ilaçlar dışkıda) Emilip, görevini tamamlayıp, atılacaklar böbreklerden, solunum sonucu oluşan karbondioksit atımı sırasında akciğerlerden geçen kanda bulunan ilaçların difüzyonuyla havaya karışmasıyla olabilmektedir.
Tüm bu ayrıntılar dikkate alınarak ilaçların ne periyot ile ne kadar dozda verilmesi gerektiği bulunabilir. Ve tedavi sürecinde bu ayrıntılar büyük verim sağlayacaktır. Klinik eczacılık dediğimiz dal ise bu yöntemleri hastanın kişisel bilgileriyle sentezleyen daldır.
Muhammed Harun BAYRAM
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM