DEHB; başta bireyin kendisi olmak üzere aileyi ve toplumu ilgilendiren yönleriyle çocukluk çağının en önemli psikiyatrik sorunlarından biridir.
*Aşırı hareketlilik
*Dikkat eksikliği
*Dürtüsellik
olarak sınıflandırılabilen üç temel belirti kümesinden oluşmaktadır.
1)Aşırı Hareketlilik (Hiperaktivite)
Aslında her çocuğun hareketli ve enerjik olması beklenir. Çocuk koşar, düşer ve gürültü çıkararak oynar. Ancak hiperaktivite denince yaşıtlarına oranla daha hareketli ve kıpırtılı çocuk akla gelir.
Genellikle bu çocukların bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Çok konuşur, iki kişi konuşurken sık sık lafa girerler.
2)Dikkat Eksikliği
Çocukta bu durum özellikle eğitim hayatının başlamasıyla belirgin hale gelir. Öğrenmeye karşı ilgisizdirler, ödev yapmakta hayli zorlanırlar. Dışardan gelen uyarılarla hemen dikkatleri dağılır. Okuma yazma kaliteleri yaşıtlarından kötü, defter düzeni ve yazıları bozuk olabilir.
Sabırsızlıkları nedeniyle soruları hızlı okuma, tam okumama ve yanlış okumalara sık rastlanır. Özellikle ilkokula başladığı yıllarda sınav kâğıdını öncelikle vermeyi marifet sayarlar.
3)Dürtüsellik
Çocuklar yaşamlarının ilk yıllarında dürtüleri ile hareket eder, başta aile olmak üzere sosyal çevrenin etkisiyle giderek dürtülerini kontrol edebilmeyi öğrenirler. Sonunu düşünmeden eyleme geçme olarak tarif edilebilecek olan dürtüsellik, bu çocukların sosyal uyumlarını bozan en ciddi belirti kümesidir.
Yaşıtlarıyla birlikte olduklarında olaylara aşırı tepki vermeleri ve fiil ve sözle arkadaşlarını rahatsız etmeleri nedeniyle toplum içinde istenmeyen çocuk ilan edilirler. Bu çocuklar disipline olmadaki zorlukları nedeniyle kuralları sevmezler ve kurallara ve otoriteye karşı gelirler.
Ailenin sürekli konuşup nasihat etmesi, yanlışları konusunda çocuğu uyarması bir sonraki yanlışların oluşumunu engellemez. Verilen ceza, ödül adeta işe yaramaz. Zaman zaman kendilerine nasihat edildiğinde ise “aslında ben yapmak istemiyorum, içimden bir şey beni zorluyor” ya da “bana böyle şeyleri yapmamı içimden birisi söylüyor” gibi sözlerle dürtüselliğin yapısal bir bozukluk olduğunu gösteren çok net ifadeler kullanırlar.
DEHB TEDAVİSİ
Non-farmakolojik Tedavi
DEHB tedavisinin ilk şartı; aile, okul ve hekim arasında sıkı işbirliği ve doğru bilgilenmedir. Çocuğun davranışlarını ya da derslerle ilgili zorluğunu yaramazlık ya da tembellik olarak yorumlayan anne babalar çocukla ilişkilerini bozacak derecede sürekli ceza verme eğilimindedirler. Ailenin çocuğa yönelik tutumları gözden geçirilerek yanlışlar ayıklanmaya çalışılır. Öğrenme güçlüğü çeken çocuklarda özel eğitim programlarının uygulanması gerekebilir.
Farmakolojik Tedavi
Ülkemizde psikiyatrik ilaç kullanımı konusundaki yanlış bilgilenmeler DEHB'si olan çocukların gerektiğinde ilaç kullanmalarını da engellemektedir. Ailenin yan etkilerden korkarak ilacı reddetmesi, tedaviyi geciktirmekte ve sonradan geri dönüşümü olmayan sonuçlar doğurabilmektedir.
İlaç grupları:
Psikostimulanlar
Antidepresanlar
Klonidin
Lityum ve Antikonvulsanlar
DEHB’li çocuğa anne babanın yaklaşımı nasıl olmalıdır?
Çocuğunuzda DEHB olduğunu kabul ediniz
Çocuğunuza zaman ayırın ve onunla birlikte olmaya çalışınız
Çocuğunuzla konuşurken ve onu dinlerken göz göze gelmeye çalışınız
Çocuğunuza yumuşak bir şekilde ve saygılı davranınız
Sabırlı olunuz
Çocuğunuzun mükemmel olmasını beklemeyin ve ondan mükemmel olmasını istemeyiniz
Çocuğunuzun mutlaka bir spor etkinliğine devam etmesini sağlayınız
DEHB'li çocuğunuza diğer çocuklara göre daha az “hayır” kelimesini kullanınız
Çocuğunuzun olumlu bir davranışını ve başarısını gördüğünüzde onun hoşuna gidecek övücü sözler söyleyiniz
Çocuğunuzla savaşmayınız
DEHB konusunda yanlış bilgilenme ve inanışlar
1- DEHB modern çağın hastalığı değildir. İlk kez bilimsel anlamda 100 yıl önce tanımlanmıştır.
2- DEHB'li çocuğun davranışlarını normal kabul ederek “çocuktur yapar, zamanla düzelir” demek çocuk üzerine kumar oynamak gibidir. Tedavi edilmeyen DEHB olgularında başta akademik başarısızlık olmak üzere, ileriki yaşamlarında ağır davranış bozuklukları gelişme riski yüksektir.
3- DEHB oluşumunda suçlu, aile değildir. DEHB biyolojik temeli olan bir bozukluktur. Dolayısıyla DEHB bir terbiye edebilme sorunu değildir.
4- DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmazlar. Bedensel olarak kalıcı yan etkileri yoktur. Aileler doktor kontrolünde bu ilaçları güvenle kullanabilirler.
5- DEHB tanısını mutlaka bir Çocuk Psikiyatrisi koymalıdır. DEHB'nin benzer belirtiler gösteren başka psikiyatrik bozukluklar ile karışma riski vardır. Ayrıca DEHB başka psikiyatrik bozukluklar ile birlikte görülebilir. Örneğin, Depresyon, Kaygı Bozukluğu, Tikler, Takıntılar gibi.
6- Her ilaç ilk kullanıldığında bazı istenmeyen yan etkiler oluşturabilir. Böyle bir durumda ilacı kesmeden önce mutlaka hekiminize danışmalı ve hekim gerekli görürse ilacı kesmelisiniz.
Meryem ÖZDEMİR
Kaynaklar:
-Prof. Dr. Mücahit Öztürk/DEHB
-Farmakoterapi ders kitabı/DEHB
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM