1982'de mezun olduktan sonra bir kaç yıl ilaç firmalarında Product Manager olarak çalışan Nimet Özata, esas ilgi alanını 1997 yılında yine kendi fakültesinde alacağı bir fitoterapi kursunda bulacaktır. O kurstan sonra ilaç firmalarını bırakıp bitkilere yönelen Nimet Hanım, bu hususta kendini geliştirmiş ve konusunda ileri gelen eczacılardan olmuştur.
Hiç eczane açmamış olmasını kendisi için önemli bir fırsat sayan Nimet Özata, bu vesileyle bitkilerle ve ebru sanatıyla ilgilenebilme fırsatının olduğunu söylüyor.
Ayrıca bitkilerle tedavi hususunda keskin uçlarda olunmaması gerektiğini söylerken aslında önemli bir noktaya temas ediyor. "Bitkiler tabi ki tıbbın temelini oluşturur. Ama kimyasal ilaçların da yeri ayrıdır. Bitkisel ilaçlar birden çok müessir maddeye sahip olduğu için tedavi uzun sürmektedir. Kimyasal ilaçlarda tek bir müessir madde vardır ve bu ilaçlarla akut durumlarda kısa sürede tedavi mümkün olur. İlerlemiş bir kanser vakasını düşünün. Bitkiler kanserde de kullanılıyor. Ancak ilerlemiş vaka için bunu düşünemeyiz. Burada hastanın kemoterapi görmesi lazımdır. Ancak daha sonra kanserin tekrar nüksetmemesi için bitkilerle durum takviye edilebilir."
Kendisine bu güzel sohbetinden dolayı teşekkür ediyoruz.
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM