Hiperlipidemi, daha çok plazma trigliserit seviyesindeki yükselmeyi ifade etmektedir. Kan lipidlerine etki eden ilaçların da kardiovasküler sistem ilaçlar arasında sayılabilme nedeni kan lipidlerinin normalin üzerinde olmasının bir çok kalp-damar hastalığına neden olabilmesidir. Hiperlipideminin ortaya çıkışında; metabolik bozukluklar, yağ metabolizmasındaki genetik bozukluklar, hipotroidizm, nefrotik sendrom, gut, kortikosteroit tedavisi, dibetes mellitus, şişmanlık, diyet, alkolizm, estrojen tedavisi, böbrek fonksiyon bozuklukları vb gibi nedenler sayılabilir. Hiperlipideminin en önemli sonuçlarından biri olan arterioskleroz, bir lipid metabolizması hastalığı olup lipidçe zengin oluşumların (aterom)arter duvarına yerleşerek kan akımını engellemesiyle karakterizedir. Bu dejenerasyon; lipid, kompleks karbonhidratlar, kan akım ürünlerinin toplanması şeklinde gerçekleşir ve arter lümeninin daralmasına ve damar elastikiyetinin azalmasına yol açar. Bu durum giderek pıhtılaşma mekanizmasında değişikliklere ve kalp ataklarına neden olmaktadır. Tedavide, kolesterol seviyesini düşürmek ve yüksek dansiteli lipoproteini arttırmak şeklinde bir yol izlenir.
Kan plazmasında en çok bulunan lipidler serbest ya da ester şeklinde kolesterol, fosfolipidler ve trigliseridlerdir. Bu lipidler tek başlarına suda çözünmezler. Bu yüzden plazmada , oldukları gibi değil bazı özel apoprtoteinlerle birleşmek suretiyle oluşturdukları LİPOPROTEİN partiküllü (lipid-protein kompleksi) halinde bulunur. Lipid ile protein arasındaki birleşme apolar çekimler ile olur.
Kandaki lipoprotein tipleri;
1-Şilomikronlar (kilomikronlar): %84 trigliserit + %5 kolesterol
2-Ç D D L: çok düşük dansiteli lipoprotein %50 trigliserit + %24 kolesterol
3-O D L: orta dansiteli lipoproteinler (ÇDDL daha az trigliserit, daha çok kolesterol içerir)
4-DDL: düşük dansiteli lipoprotein (%46 kolesterol + %11 trigliserit)
*plazmada en önemli kolesterol taşıyıcıdır. Plazmadaki total kolesterolün %60-75 i bu fraksiyon içinde bulunur.
5-YDL: Yüksek dansiteli lipoproteinler (%22 fosfolipid, %20 kolesterol, %10 trigliserit) yüksek oranda protein içeren lipoproteindir)
Plazma total lipid düzeyi ölçümü en az iki parametre ölçülerek yapılır;
a-Plazma kolesterol düzeyi
b-Plazma trigliserit düzeyi
DDL yüksekliği ile ateroskleroz ve kroner kalp hastalıkları arasındaki ilişki oldukça kesindir.
Bu nedenle plazma kolesterol seviyesinin düşürülmesi arteroskleroz ve komplikasyonlarının önlenmesi için gereklidir.
Sadece trigliserit yükselmesi ile kroner kalp hastalığı arasındaki ilişki tartışılmalıdır. Bu durum genelde diyet ile yetinilir tedavide ilaç verilmez. Bir kişide normal kolesterol miktarı 200 mg/dl dir.
200-239 mg/dl sınırda yüksek kolesterol seviyesi; 240 mg/dl nin üstü ise YÜKSEK KOLESTEROL seviyesi olarak ifade edilebilir.
Karaciğerde kolesterol sentezi:
Karaciğerde kolesterolün sentezi asetilkoenzim A ile başlar. Daha sonra bunun asetillenmesi sonucu oluşan asetoasetil koenzim A, hidroksimetilglutaril koenzim A ve mevalonik asid oluşumuna neden olur. Sentez; skualen, lonasterol, zimosterol ve dezmesterol evrelerinden sonra kolesterol oluşumuyla sonuçlanır.
AsetilCoA-->Asetoasetil CoA--->HMG-CoA--->Mevalonik Asit--->skualen--->Lanosterol-
HMG-CoA redüktaz enzim inhibitörleri olan ilaçlar, bu enzimi inhibe ederek Kolesterol ün karaciğer de oluşumunu engellerler.
Kolesterol ve esterlerinin serum düzeylerinin artması arteroskleroz gelişiminde primer faktördür. Kolesterol taşıyan lipoproteinler büyük önem taşır. Yüksek dansiteli lipoproteinler (HDL), arter duvarlarından kolesterol uzaklaşmasına neden olabilirler. Bunu kolesterolün esterleşmesini arttırarak veya arter duvarlarındaki hücreler tarafından DDL-kolesterol kompleksinin geri emilimini inhibe ederek yaptıkları kabul edilmektedir.
İlaçların Sınıflandırılması;
1-Nikotinik asid türevleri
2-Fibrik asid (feniloksialkanoik asid) türevleri
3-Statinler (HMG-CoA Redüktaz inhibitörleri)
4-Safra asidi bağlayıcı ilaçlar
5-Diğer kolesterol ve trigliserit düşürücü ilaçlar
NİKOTİNİK ASİD TÜREVLERİ
Nikotinik asit = Niasin (B3 Vitamini, PP Vitamini)
Kullanılışı: Nikotinik asidin hipokolesterolemik etkisi ilk kez 1955 yılında saptanmıştır. Suda çözünen bir vitamindir (vitamin B3). Vazodilatasyon, bulantı, kusma ve midede tahriş gibi bazı yan etkileri bilinmektedir. Kolesterol sentezinin belli basamaklarını inhibe ederek etki gösterir.
Vitamin etkisinin yanısıra periferik vazodilatör etkiside vardır. Yüksek dozda verildiğinde plazmadaki trigliserit düzeyini düşürür (oluşumunu engeller).
Nikotinik asit barsakta çabuk ve tamamen absorbe olur ve büyük bir kısmı böbreklerden değişmeden atılır. Bir kısmı karaciğerde nikotinamid (niasinamid) e dönüşür. Bu da pellagraya (=nikotinik asit eksikliği sonucu gelişen, deri ve mukoza lezyonları, nörolojik bozukluklar ve genel zafiyet ile belirgin hastalık) karşı koruyucu olarak kullanılır. Nikotinamid de periferik damarları genişletir.
FİBRİK ASİD (FENİLOKSİALKANOİK ASİD) TÜREVLERİ
FENOFİBRAT:
Kullanılışı: Fibrik asit türevi oral antihiperlipidemik ilaçtır. Oral yoldan vücuda alındıktan sonra plazmada hızla esterazlar tarafından hidroliz olarak fenofibrik asit e dönüşen bir ön ilaç (prodrug) tur.
GEMFİBROLİZ:
Kullanılış: Serum trigliserit düzeylerin etkin bir şekilde düşürür ve lipoprotein düzeylerinde olumlu yönde değişiklikler meydana getirir. 1987 yılında yapılan bir araştırmanın sonucu erkeklerde kroner kalp hastalığı riskinin azaltılmasında gemfibrozil tedavisinin etkili olduğu ortaya konmuştur.
STATİNLER (HMG-CoA Redüktaz İnhibitörleri)
SİMVASTATİN:
Nocardia autotrophica adlı bir mantar türünden elde edilir. Antihiperlipidemik etkili bir ön ilaçtır, kendisi inaktiftir, gastrointestinal kanalda aktif metaboliti olan hidroksiasit türevine hidroliz olur. HMG-CoA redüktaz enzimi, kolesterol sentezinde hız sınırlayıcı bir enzimdir. İlaç, terapotik dozlarda kolesterol sentezini inhibe eder, ancak vücut için gerekli kolesterol ün sentezlenmesine yetecek kadar aktivite mevcuttur.
PRAVASTATİN SODYUM:
Statin grubu ilaçlarda, lakton şeklinin inaktif olmasının ve vucutta lakton grubunun açılmasıyla aktif metabolitlerin oltuğunun saptanmasından sonra geliştirilmiş bir ilaçtır. Oral yoldan verilir ve gastrointestinal kanaldan absorbsiyonu hızlıdır. Prodrug değildir, yani ilacın kendisi aktiftir yani diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörlerinin aksine biyotransformasyonla aktif hale gelmezler.
ATORVASTATİN KALSİYUM:
Kullanılışı: Statin grubundan antihiperlipoproteinemik ilaçtır. Bu gruptaki diğer ilaçlardan farklı olarak hiperkolesterolemisi olan hastalarda yükselmiş LDL-kolesterol ü ve Trigliserit düzeylerinin her ikisine birden düşürme endikasyonuna sahip tek ilaçtır. Önerilen dozlarda kullanıldığında diğer HMG-CoA redüktaz inhibitörlerine göre daha etkili olduğu ileri sürülmektedir.
RASUVASTATİN KALSİYUM
Kullanılışı: HMG-CoA redüktaz enziminin güçlü bir şekilde inhibe edilen oral antihiperlipidemik bir ilaçtır. Yüksek dozlarda renal fonksiyonlarla ilgili yan etkileri olabildiğinden hastada böbrek fonksiyonlarla ilgili yan etkileri olabileceğinden böbrek fonksiyonları yakından takip edilmelidir.
Muhammed Harun BAYRAM
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM