ZELZELE OLDU, YA SONRA?

Bu kadar basit söyleniyor, dilin kemiği yok. Oysa ne acılar, ne hikayeler barındırıyor içinde… Zaman herşeyin ilacı derler, aslında taşıdığı anlam, verilmek istenen mesaj: üzerinden zaman geçince bir çok şeyin unutulduğu, yönündedir. Zaten ‘’İnsan nisyan ile malul’’ değilmiydi…

Beynimiz de bize böyle emretmezmi

   – Unut.

Eğer insanlar yaşadıkları acıları unutmayıp, bir ömür boyunca hatırlasaydılar; her an, her zaman, o acıyı ilk günkü diriliğiyle yaşayacak, hayat çekilmez bir hal alacaktı. İnsanların bu özelliği tıpkı bir sigorta gibi çalışıyor, gerektiği zamanlarda devreye girerek bizim akıl ve ruh sağlığımızı koruyordu. Bu durum C. Allahın bizlere bir lütfudur. İnsan demişken, bir de Toplumsal hafızamız vardır. Birçok önemli olaylar kayıt altına alınır, tarih tekerrürden ibarettir, sözü gereğince, zaman zaman o kayıtlara bakılarak dersler çıkarılır…

Deprem, yaşayanların hafızalarında silinmez izler bırakan bir afettir. Hatırladıkça insanı o günlere götürür, anıları canlandırır. Ama anıların canlanması kaybettiklerimizi geri getirmez. Aslolan o gün verdiğimiz kayıpları en aza indirgemektir. Bu amaçla yapabileceğimiz pek çok şey vardır. İşi ehline vermek, deyimi buralardan çıkmış olabilir, bu günlerde devreye giren, bu amaçla kurulmuş organizasyonlar, buralarda toplanmış bilgiler ve bu bilgilerin sahada en verimli nasıl kullanılacağını bilen, ehil kadrolar vardır.

Ülkemizde de benzer amaçlarla kurulmuş çok sayıda kurum, kuruluş, STK ve özel girişimler vardır. Bütün bunlar müstakilen çalışır, ama yeri ve zamanı gelince, toplumsal hafızanın muhafaza edildiği yerde, ana çatı altında güçlerini birleştirerek, o yapının organizasyonunda çok daha verimli işlevleri yerine getirirler.

AFAD devletimiz eliyle kurulmuş böyle bir çatı kuruluştur. Birçok mesleki örgütünün olduğu gibi, afetlere katkı sunabilecek bütün oluşum ve girişimler, bu çatının altına girerek organizasyonun kendilerine vereceği yer ve zamanda katkılarını sunabileceklerdir.

   AFAD ın görevleri arasında; 

   Kamu kurumları

   Kamuya ait kuruluşlar

   Meslek odaları

   Üniversiteler

   Sivil Toplum Kuruluşları

   Ve Özel sektöre ait yapıların,   afet ve acil durumlar için verdikleri eğitim hizmetlerini izler, değerlendirir.

   Bu çalışmalardan elde edilen verileri, istatiki olarak düzenler, sonuçlarını buna göre değerlendirir ve ilgili kuruluşla paylaşır.

Tabii olarak, afet durumunda bu kuruluşları tek elden organize ederek, Kaos ortamının oluşmasını engeller. Kimlerin nerede, ne zaman ve nasıl inisiyatif alacağını belirler. Böylece bütün ilgililer: yeri ve zamanı belli olan, kendileri için çizilmiş sınırlar içinde kalarak, fayda üretmeye devam ederler.

29 Mayıs 2009 Tarihinde kurulan AFAD; Afet ve Acil Durum yönetimi Başkanlığı, cümlesinin kısaltılmış halidir. İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü (S.S.G.M.) ve Başbakanlığa bağlı, Afet Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü (T.A.Y.)  yerine kurulmuştur.

Ülkemizin tüm illerinde valiliklere bağlı olarak çalışan il afet ve acil durum müdürlükleri mevcutken; 11 ilimizde de Arama Kurtarma Birlik Müdürlükleri yine AFAD a bağlı olarak çalışmaktadır.

   Bu işlevleri yerine getirmek üzere kurulmuş kurullar:

   Afet Acil Durum Yüksek Kurulu

   Afet Acil Durum Koordinasyon Kurulu

   Deprem Danışma Kurulu

   Bütün bu hizmetlerin hayata geçirilmesinde aktif rol alan birimler ise;

Planlama ve Risk azaltma D. B, Müdahale D. B, İyileştirme D. B, Sivil Savunma D. B, Deprem D. B, Personel ve Destek Hizm. D. B, Bilgi Sistemleri ve Haberleşme D. B, Strateji Geliştirme D. B, Gönüllü Bağışçı İlişkileri D. B, Dış İlişkiler ve İnsani Yardım D. B ve Eğitim Dairesi Başkanlığı şeklinde sıralanmaktadır.

Arama ve Kurtarma, Afet ve Acil Durum Eğitimleri, Halk Sağlığı, Acil Durum Haberleşmesi, Kamp Koordinasyonu ve Barınma Alanları Yönetimi, Ulaştırma, Beslenme ve Gıda Güvenliği, Psikososyal Destek, Enerji, Güvenlik ve Trafik, Teknik destek alanlarında, kapasitesi ve ekibi uygun olan organizasyonlara, Akreditasyon verip, o grupları belgelendirme, standartlara uyum ve denetimlerini de yapmaktadır.

Muhataplarını Afet, Yangın farkındalık, Söndürme ekipleri ve Sivil Savunma Eğitimleri vererek afetlere karşı hazırlar.  

İşte hiç beklemediğimiz bir anda, hem de tarif edilemez büyüklükte bir deprem gerçeği yaşadık.

Dünya İnsanları bu büyüklükteki afeti, Asrın felaketi olarak adlandırdılar. On bir ilimizi içine alan, ülkemiz, dolayısıyla tüm insanlığı kapsayan bu durumda, elimizden gelenleri yaptık. Ulusal ve uluslararası tüm imkanlar seferber edildi, mevzu, bu yarayı sarmaktı. İnsanlar ve örgütler bu amaçla sınırlı ve kıt imkanlarını sonuna kadar kullandı. Bir diğer deyişle Zelzele nin izlerini silmeye, acıları unutturulmaya çalışıldı. GELDİ, GEÇTİ… Bütün kalbimizle geçmiş olsun diyoruz. Ama bir daha olmayacağının garantisi varmı ?

Evet, bir daha geçmiş olsun demek zorunda kalmamak için deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemiz insanlarını, bir daha yaşanması olası olan, bu duruma karşı eğitmek ve organize etmek gerekiyor ki, deprem ve benzeri tabii afetler, en az hasarla atlatılabilsin. Asıl vazifemiz işte şimdi başlıyor. Nasıl barışta savaşa hazırlanılıyorsa, öncesi ve sorasında neler yapılacağını planlayan ve işin profesyonelleri olanları dinlemek lazım. Mümkünse saflarında yer almak lazım. Anladığım kadarıyla her an yaşamadığımız, ama bizi en gafil zamanlarımızda yakalayan afetlere karşı hazırlıklı olmak biraz da Gönül işiydi. İşte şimdi tam zamanı gönüllüler, tıpkı kan verenler gibi, bu işi sadece ihtiyaç anında değil, öncesi ve sonrasında da yapabilmelidir. 

Dualarımız koca yürekli Gönüllülerimize, nerdeyse bir ordu büyüklüğündeler, başı boş rastgele iyi bir şeyler yapmaya çalışmak yerine, böylesi bir çatı kuruluşun gönüllüsü olmalıyız. Askerde ilk öğrendiğim şeylerden biri; karar sahibi olmaktı. Sizler de doğru karar vererek, yetenekleriniz ve imkanlarınız ölçüsünde bu gönüllü ordusuna  katılın. Afetlerin öncesinde ve sonrasında yapılabilecekleri, önleyici tedbir ve çalışmaları hayatımızın bir parçası haline getirelim. Umulur ki daha az zarar, hasar ve insan kaybıyla afetleri atlatırız.

Dualarımızı, Ç. Allahın sevdiklerininkine ekleyip yolluyoruz.

Allah ülkemizi ve tüm insanlığı korusun.

İşl. Uz. Ecz. İbrahim YAVUZ

eczanetillo@gmail.com