Sıcaklığı sağlayan durum ne olursa olsun vücudun dengesini korumak için terliyoruz. ''Peki, terleyince nelere dikkat etmeliyiz?'', ''Terlemek gerçekten vücuttaki zararlı maddelerden kurtulmak için bir yol mudur?'', ''Terlemek enfeksiyonlardan korur mu?'', ''Çok terleyen daha mı çok su içmeli?'' soruları özellikle daha çok terlediğimiz yaz aylarında aklımıza geliyor.
Esas olarak vücudun ısı dengesini korumak için terliyoruz. Ayrıca, el içi ve ayak tabanı derisinin esnekliğini ve ince dokunma becerisini sağlamak için de derimizin üst kısmının nemli olması gerekiyor ve ter bezlerimiz bu amaçla çalışıyorlar. İşte bu amaçla çalışan 1,6 ile 4 milyon arasında ter bezi bulunuyor. Vücuttaki her yapının bir işlevi olduğu gibi de bu ter bezlerinin de önemli görevleri bulunuyor ve vücuda sayısız fayda sağlıyorlar. Ama bir yandan da aşırısı zarar verebiliyor. Konuyla ilgili dikkat etmemiz gerekenler hakkında Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz'dan bilgiler aldık. Ter bezlerinin ayak tabanı, el içi, alın, koltuk altları ve çene bölgesinde yoğun olarak bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “ işte bu nedenle, terlediğimizi en çok bu bölgelerde fark ediyoruz" diyor ve şu önerilerde bulunuyor:
ÇIPLAK OLMAK YERİNE TER ÇEKEN KUMAŞ
“Dış ortamın sıcaklığı ne kadar yüksek olursa olsun vücudumuzun iç ısısı çok değişmesin diye terleriz. Terleme ile dışarı atılan sıvı derimiz üzerinde buharlaşırken vücudumuzu soğutur, böylece vücut ısı dengemiz korunmuş olur. Terin vücut ısısını düşürebilmesi için, deri yüzeyinde kalması ve buharlaşması gerekir. Yani çok sıcaklarda çıplak olmak yerine, gözenekli dokuya sahip ter çeken kumaştan yapılmış giysiler giymemiz daha doğrudur. Bu kıyafetler terin emilmesini ve derinin sıcaklığını alarak buharlaşmasını ve böylece vücudumuzun belli sıcaklıkta kalmasını sağlar."
ENFEKSİYONLARDAN KORUYOR
Normalde terleme ile günde 0,5-1 litre civarında sıvı kaybediliyor. Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “ ancak, şiddetli sıcaklarda ve hareket halindeysek günde 10 litreye kadar ter üretilebildiğine" dikkat çekiyor ve devam ediyor:
“Terde su ile birlikte sodyum, klor ve potasyum olmak üzere birçok elektrolit de bulunur. Bu elektrolitler terin yapısını asidik özellik verirler. Bu şekilde derimizin yüzeyinin hafif asidik hale gelmesini sağlarlar. Bunun sayesinde bakteriyel ve mantar enfeksiyonlardan kısmen koruyacak bir yapı oluşur.»
TOKSİNLERDEN KURTULUYOR MUYUZ?
Ter ile birlikte çok az da olsa normalde böbrekten atılan zararlı maddelerin de atıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Ertan Yılmaz şöyle devam ediyor: “Böbreğin yaptıklarını göz önüne aldığımızda, terleme ile atılan toksinlerin yani zararlı maddelerin ve atıkların çok az olduğunu biliyoruz. Özetle, terleme ile toksinlerden kurtulmak bir efsaneden öteye geçmiyor."
Daha çok su içmeli
Yazın özellikle kaplıca tatili yapanlar kaplıca merkezlerinde bulunan saunalarda ter atarak daha sağlıklı olabileceklerini ve sağlıklı zayıflayabileceklerini düşünebiliyorlar. Bu sürece de Prof. Dr. Ertan Yılmaz şöyle açıklık getiriyor: “Saunada çok yüksek sıcaklıklar olduğu için doğal olarak terleme de çok fazla olacaktır. Saunada uzun süre kalındığı zaman kısa süre içinde 1-2 kilo ter atılabilir. Bu hızlı terleme ile vücudun su ve elektrolit dengesi bozulur. 'Toksinlerden arındık ve 2 kilo zayıfladım' diyerek saunadan çıkan kişinin bu kayıplardan dolayı halsiz düşmesi ve sıvı kaybını telafi etmek için çokça su içmek zorunda kaldığı veya kalacağını biliyoruz. Yani zayıflama veya zehirlerden arınma amacıyla saunada uzun zaman geçirmek çok tehlikeli sonuçlara neden olabilir. Bunun için en iyi seçenekler; yağsız ayran, soda ve aşırı terleme durumunda daha çok su içmektir."
Şişmanlarda daha zararlı
Kilolu insanlar daha çok terliyorlar. Prof. Dr. Ertan Yılmaz bunun neticesinde de, “şişman kişilerde terin koltuk altı, kasıklar gibi derinin kıvrım yerlerinde birikmesi sonucu, derinin tahriş olduğuna, bakteriyel ve mantar enfeksiyonların geliştiğine veya enfeksiyon varsa şiddetini artırdığına" dikkat çekiyor ve “İsiliği olan kişinin sıcağa tahammülü daha çok azalıyor. O yüzden isiliği daha da etkiliyor" diyor.
Terlemenin faydaları
* Deriyi nemlendirir.
* Vücut ısısının kontrol altına alınmasını sağlar.
* Deride asit tabakası oluşturur. Deriyi enfeksiyon ve mantarlardan korur.
* Vücuttaki zararlı atıkların giderilmesinde kısmi destek verir.
Güneş koruyucu sürdüm diyerek...
“Güneşten koruyucuyu nasıl olsa sürdüm" diyerek sıcağın ve güneşin en şiddetli olduğu saatlerde terlemeyi göze alarak aslında çok zararlı sonuçlarla karşılaşılabileceğine de vurgu yapan Prof. Dr. Ertan Yılmaz terlemenin buradaki rolü hakkındaysa şunları söylüyor:“Güneş koruyucular bazen ter bezlerinin ağızlarını tıkayarak terlemeyi önlerler. Ter bezi kanallarının tıkanması sonucu yoğun ve şiddetli isilikler oluşur. Böyle bir durumda ısrarla güneşlenmek ölümcül sıcak çarpmasıyla sonlanabilir. Önerimiz özellikle güneş koruyucuların katı kıvamlı olanlarının kullanımının kısıtlanmasıdır. Çünkü katı olanlar terin dışarı atılmasını engelleyebiliyor ki bu da sakıncalıdır.
Kaynak: Yeni Şafak
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM