Yurtiçinde tedavisi yapılamayan hastaları yurtdışında tedaviye gönderen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2013 sonu itibariyle bu operasyonlar için 70 milyon TL'lik ödeme yaptı. Türkiye'den yurtdışına en çok organ nakilleri için sigortalı hasta gönderildi. Özellikle akciğer nakli için gönderilen sigortalı sayısı diğer organ nakilleri için gönderilen sigortalı sayısından daha yüksek.
2012 yılının sonlarına kadar akciğer nakilleri için en fazla tedavi kabul eden ülke Avusturya'ydı. Ancak özellikle 2013 yılında Avusturya'daki hastanenin daha az sigortalı hasta kabul etmesi üzerine bu sefer rota Almanya ve ABD'deki hastanelere yöneldi. Akciğer naklini kemik iliği ve kök hücre tedavisi takip ediyor. Bunların da hasta maliyeti SGK'ya ortalama 300 bin euro olarak yansımış. Bu hastalıklardan başka kanser, kalp nakli, implant çıkarımı, gen tedavisi gruplarında da sigortalılara yurt dışında tedavi olma imkanı veriliyor.
Akciğer naklinde Avusturya, Almanya ve ABD, kemik iliği ve kök hücre naklinde Almanya ve ABD, gen tedavisi, fotodinamik tedavilerde ABD, Almanya, İsviçre, İtalya, Fransa, öne çıkıyor.
Rapor almak şart
SGK tarafından istenilen raporlar olmadan yurtdışında kendi imkanları ile tedavi olan sigortalının masrafları karşılanmıyor. Yurtdışına gönderilenlerin ilk olarak yurtiçinde tedavilerinin gerçekleştirilemediğini belgelemeleri gerekiyor. Önce sağlık kuruluşundan rapor alınması ve bunun Ankara Numune Hastanesi'nce teyit edilmesi gerekli. Raporu ardından Sağlık Bakanlığı onaylamalı. Bu işlemlerin Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri vasıtasıyla yapılması da mümkün. Onay işlemi sonrası Dışişleri Bakanlığı ilgili kuruluş ile koordinasyonu sağlıyor. Sonrasında sigortalının yurtdışında tedavi görmesi sağlanıyor.
Katılım payı yok
Yurtdışında yapılan tedavi için sigortalıdan herhangi bir katılım payı alınmıyor. Ayrıca yurtdışında tedavi alınacak sağlık kuruluşunun önceden hizmet bedelinin belirli bir oranını talep etmesi halinde bu bedel de SGK tarafından Konsolosluklar vasıtasıyla ödeniyor. SGK ile sözleşmesi olan bir hastane dışındaki sağlık kuruluşunda tedavi alınması halinde ise SGK sözleşmeli olan hastaneye ödenebilecek tutarı geçmemek üzere ödeme yapıyor. Yurtdışında tedavi durumunda hastanın ve refakatçisinin gidiş dönüş yol giderleri de karşılanıyor.
Yurtdışına nasıl gidiliyor?
SGK'nın yurtdışında tedavi hakkından üç grup yararlanabiliyor: Yurt dışına işverenleri tarafından bir iş için gönderilen işçiler ile kamu kurumlarında çalışan memurların, kurumları tarafından yurt dışında görevlendirilmeleri halinde bulundukları ülkede rahatsızlanmaları sonucu oluşan tedavi giderleri; altı aydan kısa süreli gönderilmişlerse yalnızca acil durum masrafları karşılanıyor.
İkinci grup ise yurtdışına sürekli yani altı aydan uzun süreyle gönderilenler. Yurtdışına sürekli görevle gönderilenlere ve bu kişilerin bakmakla yükümlü olduğu kişilere durumlarının acil olup olmadığına bakılmaksızın yurtdışında tedavi imkanı sunuluyor. Bu sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, yurtiçinde sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına tedavinin yapıldığı tarihte ödenen en yüksek tutarı aşmamak kaydıyla karşılanıyor. Yurtdışında tedavi hizmeti sağlanan üçüncü grup ise Sağlık Bakanlığı'nın görüşüne göre yurtiçinde tedavisinin yapılamadığı tespit edilen kişiler.
5 milyon emekliye 'test' kolaylığı!
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili bu köşeden pek çok kez görüşlerimizi ilettik. Emeklilikte yaşa takılanlar, oyun oynarken kuralların değişmesi sonucu mağdur oldular. Bu kişilere sigortalı olduktan çok uzun bir süre sonra "hayır siz aslında bu yaşta emekli olabileceksiniz" denildi. Dolayısıyla şimdi sigortalılık süresi ve prim ödeme şartlarını tamamlamış olmalarına rağmen emekli olmak için gereken yaşı beklemek durumundalar.
Emeklilik için yaşı beklerken çalışmayanların karşısına çıkan çok önemli bir sorun sağlık hizmetlerinden yararlanmak için prim ödeme zorunluluğu. Ocak 2012'den itibaren Genel Sağlık Sigortası zorunlu oldu. Böyle olunca da sigortalı ve bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünde olmayan kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanması için gelir testi yaptırmaları ve gelir testi sonrası belirlenen primi ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanması zorunluluğu ortaya çıktı. Dolayısıyla emeklilik için yaşı bekleyenler çalışmadıkları zaman gelir testine girip belirlenen miktar kadar prim ödemek zorundalar.
42.8 TL'ye 'sağlık'
Gelir testi yaptırmadıkları zaman gelirleri resen asgari ücretin iki katı kabul edilerek kendi adlarına her ay 257.04 TL prim borcu birikiyor. Dolayısıyla bu kişiler hem yaşa takılıp emekli olamamış, hem sağlık hizmetlerinden yararlanamamış, hem de yüklü bir prim borcuyla karşılaşmış oluyorlar.
Bu sorunun ortadan kaldırılması adına yerel seçimlerden önce Meclis gündemine gelmesi beklenen torba kanuna bir madde eklenmesi planlanıyor. Eklenecek bu madde ile emeklilik için yaşı bekleyenlere sağlık hizmetlerinden yararlanmak için gelir testi yapılmaması ve bu kişilerin gelirlerinin asgari ücretin 1/3'ünden düşük kabul edilerek en düşük miktar olan 42.8 TL prim ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanmaları planlanıyor.
Emeklilikte yaşan takılanların yaklaşık 5 milyon kişi olduğu düşünüldüğünde ve bu hesaba bu kişilerin aileleri de katıldığında düzenlemenin pek çok kişiyi yakından etkileyeceği söylenebilir.
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM