Sağlık ürünleri üreticileri, merdiven altı üretimin arttığına dikkat çekerek uyarılarda bulundu
Sağlık ürünleri üreticileri, merdiven altı üretimin arttığına dikkat çekerek, denetime tabi olmayan bu üretimin ölümcül riskler doğurabileceğine işaret ediyor.
Son yıllarda Türkiye’nin çeşitli noktalarında yaygınlaşmaya başlayan kayıt dışı ve merdiven altı üretim halk sağlığını tehdit edecek boyuta varıyor. Herhangi bir denetim ve kontrole tabi olmadan genelde bodrum katlarında kurulan kaçak imalathanelerde üretilen gıda takviyeleri, ‘yan etkisiz’, ‘tamamen doğal’ ve ‘bitkisel’ gibi tanıtımlar eşliğinde satılıyor. İlgili bakanlıkların denetimde ve gerekli kalite standartlarında üretilmeyen bu ürünler, büyük vaatlerle satılıyor ancak ölümcül riskler barındırıyor.
Türkiye’nin önemli sağlık ürünleri üreticilerinden biri olan Merkez Laboratuvarı İlaç Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Mehmet Şapçı, halk sağlığını tehdit eden merdiven altı üretime dikkat çekerek, bu noktalarda yeterli denetim yapılmamasından şikayetçi oldu. Şapçı, söz konusu ürünler için denetimlerin üretim yerlerinden itibaren yapılması gerektiğini ifade ederek, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetimi altında, piyasa kontrolü yapılan, insanda kullanılan takviye edici gıdaların (tablet, kapsül, pomat, damla vb) üretim yerlerinde ilgili bakanlığın denetimi yoktur. Halk Sağlığı Kurumu denetiminde piyasa kontrolü yapılan, insan hijyenine yönelik el, cilt, yara antiseptikleri üretim yerlerinde de ilgili kurumun hiçbir denetimi bulunmamaktadır” dedi. Şapçı, sorunun esas kaynağının ilgili kurumların üretim yeri standartlarının tanımlı olmaması ve bu doğrultuda üretim yeri izin belgesi vermemesi olduğunu belirterek, “Halbuki İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu insanlarda kullanılan tüm ilaçları üreten ilaç fabrikalarına GMP kurallarına uyduğunu tespit ettikten sonra verdiği üretim yeri izin belgesi ile ilaç üretmesine izin vermektedir” diye konuştu. “Güvenilir ürün sadece denetlenen ve güvenilir üretim yerlerinde üretilir” diyen Şapçı, denetimin piyasadan önce üretim yerinde başlamasının önemine işaret etti.
Etkisiz dezenfektanlar
Gıda takviyelerinde olduğu gibi merdiven altı üretimin hijyen ürünlerinde de olduğunu söyleyen Şapçı, bu konuda domuz gribi salgını döneminde yaşanan hijyen ürünleri furyasını hatırlattı. Hijyen ürünlerinin öneminin arttığı diğer bir nokta olan hastanelere vurgu yapan Şapçı, şunları söyledi: “Hastane enfeksiyonlarının kişi başına sağlık sistemimize getirdiği yük 1.582 dolar oluyor. Doğru hijyen malzemesi kullanılmadığı için hastanın yatma süresini 20 gün uzuyor. Üretim yerleri Halk Sağlığı Kurumu tarafından denetlenmeyen ama ürünleri hastanelerde tonlarca kullanılan merdiven altı dezenfektan üreticileri bu sonucun ana sorumlusudur. Merdiven altını önlemenin yolu üretim yerlerinin denetlenmesinden geçer.”
ÖLÜMCÜL SONUÇLAR
BU ürünlerin kullanımının telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçları olacağını belirten Şapçı, “Gereken durumlarda bu tür ürünler piyasadan toplatılana kadar ölüme varan sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Onun için merdiven altı üretim yerlerine asla müsaade edilemez” dedi. Şapçı, kamunun gerekli kalite standartlarını sağlayan firmalar ile merdiven altı üreticilerini denetim yoluyla ayırması gerektiğini kaydetti. Antiseptik, dezenfektan ve gıda takviyesi üretim yerlerinin ilaç fabrikası standartları ve üretim iznine sahip olmasının sorunu çözeceğini ifade eden Şapçı, “Merdiven altı var ise bu ürünleri alıp satan ve kullanan olduğu içindir. Her şeyi devletten beklememek, otokontrolü sağlamak adına, gıda takviyeleri satan ecza depoları ve tonlarca antiseptik kullanan hastanelerin bu firmaların üretim yerlerini görerek alım kararı vermeleri de merdiven altını caydırıcı ve çağdaş bir tedbir olacaktır" diye konuştu.
vatan
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM