Son on yılda hizmetlerin kalitesi arttı
10 yıldır yapılan reformlardan en önemli sonuçlarından biri var olan hizmetlerin kalitesinde yaşanan artıştır. Vatandaşın ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerinin ne kadar karşılanıyor olduğu, anne-bebek ölümlerinin ne durumda seyrettiği sağlıkta yaşanan değişimin en belirgin verilerindendir. Bunlar bize var olan sistemin sağlığı hakkında bilgi verir.
Memnuniyet anketlerinde sağlık sektörünün önemi büyük
Türkiye’de yapılan memnuniyet çalışmasında sağlık alanı en önemli yeri tutmaktadır. Türkiye’de 2003 ten bu yana pratisyen hekimliği adaletli hale getirdik. İlaçla ilgili uygulamalarda ise sektörü koruyucu bir şekilde hareket edilebilirdi. Alt düzey eczacı ve yerli üreticiyi düşünmeliydik.
Türkiye’de kişisel iflas yok
Sağlık harcaması kişi kazancının %40dan fazlasını sağlığa harcamışsa katostrofik (yıkıcı) harcamadır. Yılda kişi başı 550 dolar harcama yapılırken bu meblağ ABD’de 8500 dolardır. Üstelik bu ülkede yaşanan şahsi iflasların %62’si sağlık harcamaları yönünden oluyor. Hastane masraflarınızı ödeyemiyorsunuz çünkü şahsi iflas durumundasınız. Türkiye’de şahsi iflas kavramı bile bilinmiyor. Amerika’da sağlık sigortanız olabilir ancak sağlık hizmetleri o kadar pahalıdır ki, bu sebepten iflas durumuna dahi düşebilmeniz mümkündür.
Sağlıkta dönüşümde eczacıların katkısı yadsınamaz
Eczacıların sağlıkta yaşanan dönüşüme büyük oranda katkısının olduğunu söylemek mümkündür. Hem de çok ciddi bir katkıdan bahsedebiliriz. Katkı payı ücretinin eczanelerden alımı benim teklif ettiğim ve eczacılardan beklediğim bir fedakarlıktı. Ayrıca kasaya sıcak para akışı da söz konusudur.
Tasarruf tedbirleri koruyucu nitelikte olmalıdır
İlaçta tasarruf daraltılmasının muhafazakar şekilde olmasından yana değilim, tasarruf tedbiri yapılırken kamuyu ve eczacıları da koruyucu bir şekilde tedbir almalıdır. Bütün sektör açısından bu daraltıcı politikaların bir kararı olmalıdır. Aşırıya giderseniz zarar faydayı aşar. Ancak ilaçlar eskiden çok fahiş fiyatlara satılıyordu. İlaçlar, fiyatlar hiç düşmeden üstüne enflasyonlar geldikçe sürsaj yapılarak piyasada bulundurulan bir metaaydı. Biz bunu kontrollü bir şekilde değiştirdik. Özellikle ilaç firmalarının çok yüksek kazançları oldu. Ancak bugün çok yüksek kazançları olan firmalar da yok.
Eczacılık eğitimi bakanlığa değil YÖK’e bağlı
Eczacılıkta eğitimle ilgili yenilikler muhakkak yapılmalı ancak bu konuda yetkili mercii YÖK’tür. Üstelik YÖK bizim kontrolümüzden uzak bir kurumdur. Yeni açılan fakülteler konusunda ise benim bakanlığım döneminde yaptığımız çalışma ile önümüzdeki 10 yıllık süreçte var olacak eczacı ihtiyacını hesaplayarak kontenjan belirlemesi yapmıştık. Eğer hala yeni fakülteler açılıyorsa bu ciddi anlamda bir ihtiyaç fazlası olacaktır ve bunun devam etmesini önlemek için de çalışmalar yapılmalıdır.
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM