Bakanlıktan yapılan açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1996 yılından itibaren her yıl 24 Mart tarihinde dünya genelinde "Dünya Tüberküloz Günü" etkinlikleri düzenlenmesini önerdiği hatırlatılarak
"Bu kapsamda her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizde tüberküloz (verem) hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi amacıyla bütün yurtta çeşitli faaliyetler yürütülecektir" denildi.
Verem hastalığının, kalıtsal değil bulaşıcı bir hastalık olduğuna dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:
" Hastaların öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaşır. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. İlaca dirençli vakalar da dâhil tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan bütün ilaçlar Bakanlığımızca ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır.
Tedavi süreci en az 6 ay süren bu hastalıkta düzenli ve eksiksiz ilaç kullanımı büyük önem taşımaktadır. İlaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda azalmakta, tedavisini önerilen sürede eksiksiz şekilde tamamlayan hastalar yüzde yüze yakın oranda şifa bulmaktadır.
Bireyin ve dolayısıyla toplumun tüberküloz hastalığından korunmasında en önemli husus, tüberküloz hastalarına erken tanı konması ve en kısa sürede tedaviye başlanmasıdır. Bu nedenle iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi şikâyetleri olan vatandaşlarımızın verem açısından kontrollerinin yapılabilmesi için en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekmektedir.
Özetle; Verem hava yoluyla bulaşan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken tanı, doğru ve etkin tedavi ile verem hastalığından korunmak mümkündür. Verem hastalığından korunmak ve sevdiklerimizi korumak için bazı kurallara dikkat etmemiz gerekir: Öksürürken mutlaka ağzınızı kapatınız. Kullandığınız mendilleri çöp kutusuna atınız. Ellerinizi sabunla yıkayınız. Bulunduğunuz ortamı havalandırmaya özen gösteriniz. Düzenli ilaç kullanımı ile veremi durdurabilir ve sevdiklerinize bulaşmasını önleyebilirsiniz. Ülkemizde verem hastalarının tedavileri doğrudan gözetim altında uygulanmaktadır. Verem hastalığının tedavisinde tam başarı için, ilaçlarınızı Doğrudan Gözetimli Tedavi ile kullanınız."
Türkiye'de verem hastası sayıları yıllar içerisinde azaldığı belirtilerek şöyle denildi:
" Yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısı her yıl yaklaşık yüzde 6-7 oranında azalmaktadır. Günümüzde önceki on yıla oranla verem hastası sayısı dörtte bir oranında azalmıştır. 2012 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz hastası sayısı 14 bin 691'dir.
Hastaların yüzde 59'u erkek, yüzde 41'i kadındır. yüzde 64'ünde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 36'sında akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin vb.) tutulmuştur.
Dünya genelinde tüberkülozla ilgili en önemli tehlike hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda gelişen ilaç direncidir. Bu vakalar klasik verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta ve tedavi maliyetini arttırmaktadır.
Bakanlığımızca 2015 yılına kadar tüberküloz görülme sıklığının ve tüberkülozdan ölüm hızının 1990 seviyesinin yarısına düşürülmesi hedeflenmiş ve yürütülen çalışmalar neticesinde 2015 yılı gelmeden bu hedeflere ulaşılmıştır.
Bütün bu çalışmaların yanı sıra 2014 yılında; ülke genelinde tüberküloz hastalarının aktif şekilde izlenmesi, çok ilaca dirençli ve yaygın ilaca dirençli tüberkülozla mücadele konulu Ulusal Eylem Planının hazırlanması ve Toplum Sağlığı Merkezi Verem Savaş Dispanseri birimlerinin radyoloji ünitelerinin yenilenerek daha etkin hale getirilmesi için çalışmalar yürütülmesi planlanmaktadır."
kaynak:medimagazin
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM