Ortomoleküler Tıp

Ortomoleküler tıp vücutta normal olarak bulunan doğal maddelerin tedavide kullanılması şeklindeki tıbbi yaklaşım neticesinde ortaya çıkmıştır. Orto doğru ya da normal anlamını ifade etmektedir.

İnsan organizmasında çok sayıda farklı madde bulunur. Bunların bir kısmı vücudun kendisi tarafından üretilir, büyük bir kısmı da yiyeceklerle alınır. Bunlar vitaminler, mineraller, esansiyel doymamış yağlar, peptidler ve enzimlerdir. Sağlığımız için çok önemlidirler. Olmaları gereken konsantrasyonda değillerse, eksiklikleri ve buna bağlı hastalıkların oluşması söz konusudur.

Bu tedavi yöntemi koruyucu anlamda geçerli gibi görünse de, aktif tedavide tedaviye destek için gereklidir.

Optimum beslenme içeriğini ve vücutta dengeyi sağlamak için vitaminler, mineraller ve amino asitler kullanılmaktadır. Ortomoleküler tıp bu yolla depresyon, hipertansiyon, şizofreni, kanser ve diğer mental ve patolojik problemler de dahil olmak üzere çeşitli hastalıkların tedavisini hedeflemektedir.

Ortomoleküler tıpla ilgilenenler pek çok vakada psikolojik ya da fizyolojik sistemlerle ilgili bozuklukların vitaminler, mineraller ve amino asitlerin ve vücuttaki diğer benzer maddelerin tekrar dengeye getirilmesi yani normalleştirilmesi ile düzelebileceğini fark etmişlerdir.

Bireyin kendi çabasıyla dengeli bir beslenme programı ile bu tedaviyi uygulayabileceği düşünülebilir. Ama göz ardı edilmemelidir ki, bugün tükettiğimiz besinlerin bir çoğu yetiştirme ve piyasaya sunma aşamasında birçok işlemden geçerek yapısal değişikliğe uğramaktadır. Bu da çoğu kez besin değerinin düşmesine sebep olmakta ve böylece ideal bir beslenme programında dahi vücut ihtiyaçlarını tam karşılayamamaktadır.

Ortomoleküler tıbbın esası vitamin takviyesine dayanır. Tedavinin başlangıcında yoğun bir şekilde verilen vitaminden dolayı bu tedaviye megavitamin terapisi de denmektedir.

Ayşe Esra GÜLER