Ménière Sendromu

Ménière hastalığı, iç kulak sıvılarının mikrobik oluşumlar ile aşırı miktarda artması veya aşırı miktarda azalması durumunda hastaya denge kaybı ve işitme güçlüğü sebep olan bir patolojidir. ‘Prosper Ménière’ adında bir Fransız doktor tarafından 1861 yılında açıklanmıştır ve hastalık ismini burdan almıştır. Méniére Hastalığı'nda, iç kulak sıvılarındaki basınç değişimi; hastada, denge ve işitme kaybına neden olmaktadır. Méniére Hastalığı, genellikle önce bir kulağı etkiler ve vakaların %25 ila 50’sinde zamanla ikinci kulağı da etkisi altına alır.

Sendromun başlangıcında labirent denilen iç kulak bölümünde sıvı artışı görülmektedir; bu sıvı fazlası labirent zarında basınç yaparak zarı bozar ve bazen de yırtar. Sınuç olarak; denge ve işitme duyuları bozulur. Hastalığın nedeni henüz tam bilinmemektedir.

Méniére sendromu, dönem dönem ataklarla ortaya çıkar. Bu dönemler arasında herhangi bir belirti görülmez; hastalık dönemlerinin arası birkaç saat, birkaç ay veya birkaç yıl olabilir. Hastalığın ortaya çıktığı dönemler de birkaç saat, bir gün ya da daha uzun sürebilir.

 Meniere Hastalığı’nın teşhisi için tek bir belirti yoktur. Teşhis, şikâyetlere göre konulur:

• Her biri En az 20 dakika süren iki ya da daha fazla Vertigo atağı

• Kulak çınlaması(Tinnitus)

• Geçici işitme kaybı

• Kulakta dolgunluk hissHastalık dönemlerindeki şikayetler giderek daha ağırlaşır.

Bu belirtilerin herhangi birinin ortaya çıkması durumunda, hasta gecikmeden doktora başvurduğunda ve çeşitli ses frekanslarında işitme testine tabi tutulur. Elektronistagmografi testlerinde ise kulağa sıcak ve soğuk su verilir. Bu işlem yapıldığında hastanın gözlerinde çeşitli hareketler olur ve bu hareketler doktor tarafından değerlendirilir. Bu test farklı sıcaklıklardaki sularla tekrarlanır; her kulağın verdiği yanıt kaydedilir ve diğer kulakla ve normal yanıtlarla karşılaştırılarak iç kulağın denge işlevinin normal olup olmadığı belirlenir.Meniere Hastalığı’nın kesin bir tedavisi yoktur; fakat Meniere Hastalığı’nın tedavisinde kullanılan bazı yöntemler :

• İlaç Tedavisi: Meniere Hastalığı’nın kişiyi en olumsuz etkileyen belirtisi baş dönmesidir. Meclizine, Diazepam, Glycopyrrolate, ve Lorazepam içerikli ilaçlar baş dönmesi ataklarını azaltmaya yardımcıdır.

• Diyet: Tuzu kısıtlamak ve diüretik (suyu vücuttan atılımını sağlayan ilaç ) almak, biriken sıvının miktarını azaltarak, iç kulaktaki akış yoğunluğu ve baskıyı giderdiğinden, baş dönmesi ataklarını azaltmaktadır.

• Diğer besinsel ve yaşamsal değişiklikler: Bazı hastalar; kafein, çikolata ve alkolün durumlarını daha da kötü hale getirdiğinden yakınmaktadırlar. Bu besinlerin tüketilmemesi ve ayrıca sigaradan uzak durulması gerekir. Düzenli uyku, dinlenme ve stresten uzak durmak da Meniere hastalarının iyileşmesi için gereklidir.

• Bilişsel Tedavi: Bilişsel terapi, kişilerin yaşam tecrübelerini nasıl yorumladıklarına ve onlara nasıl tepki verdiklerine odaklanmalarını sağlayan bir konuşma terapisidir. Yapılan araştırmalara göre, bazı hastaların bu terapinin beklenmeyen ataklara karşı onları daha hazırlıklı hale getirdiğini ve gelecek ataklarla ilgili kaygılarının azaldığı tespit edilmiş.

• Enjeksiyon: Orta kulağa, Gentamisin içeren antibiyotik enjekte etmek, baş dönmesini kontrol etmeyi sağlar; gentamisinin olumsuz yan etkilerinden ötürü Kortikosteroid enjeksiyonu da tercih edilir.

Eğer baş dönmesi atakları, tüm yöntemlere rağmen kontrol edilemiyorsa ve ataklar günlük işleri kısıtlıyorsa Endolenfatik Şant, Vestibüler Nörektomi Labirentektomi ve işitme sinirinin kesilmesi operasyonu gibi cerrahi işlemler uygulanır.

Ülkü ALKO