Eczanelere dair kısıtlama 50 yıl sonra tekrar kalkabilir
Yasalar Türkiye’de kolay değişmiyor. 1956 yılında Prof. Dr. Kasım Cemal Güven ile bir görüşmemizde o dönemde eczanelere yönelik bir kısıtlama vardı ve bunu gündeme getiren eczacılık ile alakalı bir dernekti. Türkiye’de eczane ihtiyacı had safhadaydı. 1956’da içinde Kasım Cemal Güven’in de bulunduğu ekip bu kısıtlamaya karşı çıkıyor ve 6197 sayılı yasa gerçekleşiyor ve kısıtlama kalkıyor. Sonra kendisinden şunu işittim. “Biz kısıtlamayı kaldırmaya uğraştık, siz bugün geri getirmek için uğraşıyorsunuz. Belki bundan bir 50 yıl sonrakiler de tekrar kısıtlamayı kaldırmak için uğraşacaklar.”
Eczacı için çok çeşitli çalışma alanları var
İlacın olduğu her yerde artık eczacının bulunma zorunluluğu vardır. Kamu, endüstri, hastane, eczane vb şekilde bunu dallandırabilirsiniz. Türkiye Avrupa ülkelerine bakıldığında, alanını eczacı olmayanlarla paylaşmayan ender ülkelerden birisidir.
6197 sayılı yasaya ait yönetmeliğin olmayışı ciddi bir eksiklik
6197 sayılı yasayı düzenleyecek, hayata geçirecek bir yönetmelik vardı. 31 Mayıs’tan sonra 6 ay içinde bu yönetmeliğin yayınlanması gerekiyordu, ancak olmadı. Bu sebepten dolayı yasayı işler kılamıyoruz. Bu da önemli bir eksikliktir.
Eczacılık en kötü şartlarda dahi işlerliğini sürdürür
Yeni yasayla eczacılık algısının değişeceğine inanıyorum. Eczacılığın geri gideceğini ya da tercih edilmeyen bir meslek haline geleceğini düşünmüyorum. Sağlığın olduğu, sağlığın ilgilendiği her alanda eczacı olacaktır. Avrupa’da bir çok ülke batmak üzere olabilir. Buna rağmen eczanelerde eczacılar hala işlerinin başındadır. Bu sebepten eczacılık en kötü şartlarda dahi sürerliliğini devam ettirecektir. Türkiye’de eczacılık sadece eczane eczacılığından ibaret değildir. Bugün endüstride ilaçlar üzerine eğitim almamış meslek grupları bu işleri yapıyor. Sektörde eczacılar çalışmalı evet, ancak sektörün de eczacıdan beklentileri vardır. Bu açıdan üniversitelere ve öğrencilere büyük iş düşüyor.
Geleceğimiz karanlık değil, aydınlıktır !
Eczacı öğrencilikten itibaren kendisini geliştirmelidir. Eczacılık fakültelerinde yeni alanlar açılmalıdır. Nitekim geleceğimiz karanlık değil bilakis aydınlıktır. Eski Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ da şunu söylemişti: “Kendisini klinik eczacılık alanında yetiştirmiş ve bunun eğitimini almış klinik eczacı gelsin, bugün kadro açalım. Açmazsak gelin hesabını sorun” demişti.
Rekabeti bilginiz üzerinden yapın
Benim en güzel zamanlarım serbest eczacılık yaptığım zamanlardı. Eğer hastalarınızla iletişimi iyi kurarsanız, bilginizi yenilerseniz başarısız olma şansınız yoktur. Bu bilinçle yola çıktığınızda nerede olursanız olun başarıyı yakalarsınız. Rekabeti kalitenizle ve bilginizle yapın. Mesleki saygınlığınızı ön plana çıkarın.
Ayşe Esra GÜLER/ Erzurum
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM