I.ULUSLARARASI HOMEOPATİ KONFERANSI
İlk Konferansın ardından…..
Türkiye de Homeopati Derneği tarafından gerçekleşen ilk GELECEĞİN TIBBI-HOMEOPATİ başlıklı I.ULUSLARARASI HOMEOPATİ KONFERANSI ‘nı geride bıraktık. Dünyaca ünlü Homeopat konuşmacıların katılımıyla gerçekleşen bu ilk ve çok başarılı konferansta emeği geçen herkesi tebrik etmek istiyorum.
Yunanıstan ‘dan: Dr.Vangelis Zafeiriou -Homeopat,Psikiatr, Hellenic Association of Homeopathic Medical Cooperation, H.A.H.M.C (E.C.H.üyesi) kurucusu, Başkanı ve Eğitim sorumlusu,
Uzm.Dr.Natalia Tzima-Homeopat, İç Hastalıkları Uzmanı,Yunan Parlamentosu Sağlık Birimi Müdürü,
İngiltede’den : Ecz.John Morgan-30 yıllık Homeopat ,Eczacı
Bulgaristan’dan :Uzm.Dr.Dora Patchova-Bulgar Homeopatik Doktorlar Birliği Başkanı, ECH Üyesi ve LMHİ Temsilcisi
Fransa’dan: Dr.Edouard Broussalian-20 yıllık Homeopat,Eğitimci. Haiti’deki kolera salgınıyla homeopati ile savaşmak en heyecan verici görevlerinden biridir.
Ayrıca Türkiye’den Prof.Dr.Filiz Meriçli (Öğretim Üyesi, Yeni Yuzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakultesi),
Dr.Ecz.Aslı Can Ağca (Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ) konuşmacılardan bazıları.
Konferansta Homeopati’nin Türkiye’ye Girişinde Akademik ve Yasal duruma bakış ele alındı.
İlk gün İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz.Semih Güngör açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında; Türkiye’de Ruhsatlandırma aşaması çalışmalarının devam ettiğini ve Homeopati ilaçlarının sadece eczanelerde bulunması gerektiğini özellikle vurguladı.
Prof.Dr. Filiz Meriçli “Türkiye Eczanelerinde Homeopatik ilaçlara Yer Açılıyor” şeklinde konuştu .
Mayıs 2012 de yayınlanan 6308 sayılı Eczacılık Yasasının 28.Maddesi; Tıbbi bitkisel ürünler ile homeopatik ilaçların münhasıran eczaneden satılacağını belirtmektedir. Bu yasa uyarınca eczacılar eczanelerinde, eczane kalitesinde droglar ile AB’deki meslektaşları gibi tıbbi çaylar hazırlayabileceklerdir. Bu amaçla ülkenin her köşesindeki eczacılar Tıbbi Çay Çalıştaylarına katılmaktadırlar. Aynı maddeye göre eczanelerde homeopatik ilaçlara da yer açmaya hazırlanmaktadırlar.
Türkiye’deki köklü eczacılık fakültelerinde de tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemleri dersleri açılmakta ve homeopati bu derslerin programlarında önemli bir yer tutmaktadır. Eczacılık Fakültesi öğrencilerinden bazıları Avrupa’daki homeopatik ilaç üreten fabrikalarda staj yapmaktadır. Fitoterapi Yüksek Lisans programlarında tez konusu olarak homeopatiyi alan eczacılar da bulunmaktadır.
Diğer yandan özellikle genç ve eğitimli annelerin çoğu çocukları hastalandığında homeopatik ilaçlar vermeyi istemekte ve bunun için homeopati sertifika programlarına katılmaktadır.
Yakın bir gelecekte homeopatik ilaçları talep edenler ve homeopatik ilaçları eczanelerinde halkın hizmetine sunacaklardır …
Dr.Ecz.Aslı Can Ağca “TÜRKİYE’DE Homeopatik İlaçların Ruhsatlandırılması “ başlıklı konuşmasında :
“Ülkemizde homeopati tanımı ve tedavi yöntemleri son zamanlarda popüler olmaya ve kamuoyunun dikkatini çekmeye başlamıştır. Homeopatik tedavi yöntemlerinin kendine has özellikleri olması nedeniyle ;uygulamalarının ve bu uygulamalarda kullanılacak tıbbi ürünlerin kalite, etkinlik ve güvenlilik verilerinin değerlendirilmesi sırasında pazarın güvenliği açısından bu özelliklerin göz ardı edilmemesi gerektiği açıktır. Yasal düzenlemelerin, farklı uygulama şekillerini ,eğitim müfredatını ve bitmiş ürünlerin etkinlik ve kalite verilerini kapsaması gerekmektedir. Söz konusu tedavi uygulamalarına dair süreç Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü kapsamında yönetilecekken ,bitmiş ürün haline gelen ürün gruplarının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan ruhsatlandırma sonrası pazara verilmesi hedeflenmekte olup, düzenlemelere ilişkin çalışmalar hızlı ,etkin ve tüm içeriği kapsayacak şekilde Sağlık Hizmetleri koordineli bir şekilde yürütülmektedir” bilgisini verdi.
Homeopat, Homeopati Derneği Başkanı, Uzm.Dr.Günnur Başar “Homeopatiye Giriş:Gelecegin Tıbbı ve Yeni Perspektifler’i” konulu konuşmasında: ”Homeopati, 300 yıl önce kurucusu Dr.Hahnemann’ın da belirttiği gibi hastaya tanı ya da tedavi için hiçbir şekilde “zarar vermeden”, yalnızca hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan,tümüyle doğal yöntemleri kullanan holistik (bütünsel) bir tedavi sistemidir…
Homeopati her türlü fiziksel rahatsızlıkta kullanılabildiği gibi, ciddi kronik hastalıklarda, ruhsal bozukluklarda ve modern tıbbın hastalık kabul etmediği ya da çaresiz kaldığı aklınıza gelebilecek her türlü sorunda başarıyla uygulanmakta ve bu başarısı bilimsel yöntemlerle de kanıtlanabilmektedir. Homeopati belirtileri bastıran değil tedavi eden yöntemdir. Homeopati, herkesin biricik, kendine özgü bir sağlık durumu olduğuna inanır ve doğadaki benzer prensipleri, özel biçimlendirilmiş remediler yoluyla kullanarak bedende uyumu ve dengeyi tekrar kurar. Bu tedavi edici,kalıcı etki. Homeopatide çoğu zaman tek doz ilaç kullanımı ile sağlanır.
Bedeni, bir makine gibi parçalara ayırıp tamir edilmesi gereken organları,önce hastalık isimleriyle etkileyen, daha sonra da değiştiren ya da ilaçlarla baskılayan modern batı tıbbının aksine, her hastaya hak ettiği özeni ve saygıyı gösteren, onu “hastalık yolculuğu” ndan yaşama dair daha bilgili, daha bütüncül çıkarmayı hedefleyen homeopati, bu gün Dünya Sağlık Örgütü’nce tanınan dünyada batı tıbbından sonra en fazla sayıda hastaya ulaşan en yaygın alternatif sağlık sistemidir.” Şeklinde katılımcılara geniş bilgi verdi.
Uzm. Dr. Yegane ÖZCAN / İVEK Özel haber
bilgi@ivek.org.tr
