Nüfus cüzdanıyla başvurularda ortaya çıkan usulsüzlüklerin ortadan kaldırılması amacıyla uygulamaya sokulacak hastayı avuç içindeki damarlardan tanıyacak sistem, İntibak Yasası ile resmiyet kazandı.
İlk olarak 1 Temmuz'da özel hastaneler için başlayacak sistem, kamudaki tek pilot uygulamanın yapıldığı Ankara Üniversitesi Cebeci Kalp Merkezi'nde sorunsuz işliyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Aral, sağlık kurumlarına başvuran hastaların işlemlerinin halen kimlik numarasıyla yapıldığını, ancak bunun bazı sorunlara neden olduğunu belirterek, biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının "İntibak Yasası" ile tüm sağlık kurumları için zorunlu kılındığını söyledi.
Usulsüzlükleri ortadan kaldıracağı düşünülen avuç içi damar tanıma sisteminin, 1 Temmuz'dan itibaren ilk olarak özel sağlık kurumlarında uygulanacağını ifade eden Aral, uygulamanın daha sonra üniversite, ardından da Sağlık Bakanlığı hastanelerini kapsayacağını anlattı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile görüşmeler sonucu, sisteminin kamu hastanelerindeki ilk pilot uygulamasının, Cebeci Kalp Merkezi'nde başlatıldığını belirten Aral, uygulamayla ilgili şu bilgileri verdi:
"Kimlik numarasıyla yapılan usulsüzlükleri engellemek amacıyla SGK'nın yeni güvenlik sistemi olarak geliştirdiği avuç içi damar tanıma sistemi, damar yapısı üzerinden çıkarılan kişisel biyolojik şifreyle işlem yapılmasını sağlayacak. Bu sistemle hastalar sağlık kurumlarında başvurularında hem kimliklerini ibraz edecek hem de kendilerini avuç içi damar tanıma sistemiyle
tanıtacak.
Bir kişinin daha önce sistemde kaydı yoksa cihaza her iki elinin avuç içindeki damar bilgileri okutularak kaydı yapılacak. Daha sonraki başvurularında da kimlik doğrulaması için tek elinin cihaza okutulması yeterli olacak. Sistem onay verdiğinde hasta sağlık hizmetinden yararlanabilecek."
"Sistemin hatasız işleyebileceğini gösterdik"
Hastanın avuç içi damar bilgileri SGK'nın Medula sistemine kaydolduğu için bir başka sağlık kurumuna başvurduğunda da kimlik doğrulama yapılabileceğini anlatan Aral, pilot uygulama kapsamında sisteme ilk kaydın 27 Haziran 2011'de yapıldığını bildirdi.
Prof. Dr. Aral, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hastanemizdeki pilot uygulama sırasında bugüne kadar toplam 2 bin 97 hastanın kimlik kaydı yapıldı. Her iki elin kaydının yapılması için 43 saniye yeterli oldu. 2 bin 641 hastanın da kimlik doğrulaması yapıldı. Bunun için gerekli olan süre ise 3 saniyenin altında. Şimdiye kadar sorunsuz işleyen sistemden hastalarımız da çok memnun. Tedirginlik yaratacak hiçbir durum yok. Hastanemizdeki pilot uygulamayla bu sistemin hatasız işleyebileceğini gösterdik."
Sistemin sağlık kurumları için büyük bir maliyet getirmediğini vurgulayan Aral, uygulamanın güvenilirliğinin parmak izinden daha fazla olduğunu vurguladı.
"Hata payı milyonda birden daha az"
Sistemin kurulmasında görev alan bilgisayar mühendisi Güçlühan Kuzkaya da kimlik doğrulamada en güvenilir biyometrik sistemin, avuç içi damar tanıma sistemi olduğunu söyledi.
Bunun kişiyi tanımlamaya değil doğrulamaya yönelik bir sistem olduğunu anlatan Kuzkaya, "Cihaz kızıl ötesi ışınlarla avuç içindeki damarları görüntülüyor ve bu sisteme kaydediliyor. Hasta tekrar başvurduğunda elini cihaza okuttuğunda sistem hastayı avuç içindeki damarlarından tanıyor. Hata payı milyondan birden daha az" şeklinde konuştu.
Bir hastanın sisteme kaydı için tek ele sahip bulunmasının yeterli olduğunu kaydeden Kuzkaya, "Her iki eli de olmayan hastalar için sisteme kayıt zorunluluğu yok. Zaten bu hastaların durumları SGK'nın sisteminde gözüküyor" diye konuştu.
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM