Türkiye'nin, 2003 yılında sağlık alanındaki büyük eşitsizlikleri gidermek ve finansal riske karşı tüm vatandaşlarını korumak için iddialı bir sağlık sistemi reformu başlattığını belirten Türk profesör, son on yıl içerisinde sağlık sisteminde önemli gelişmeler yaşandığını ve evrensel sağlık güvencesinin elde edildiğini söyledi.
Türkiye'deki "yeşil kart" projesinin önemine dikkat çeken Atun, yeşil kartın 1992'de düşük gelirli hanelere sunulduğunu ancak projenin o yıllarda hasta bakımı, ayakta tedavi edilen hastaların danışmanlığı, tanı testleri veya ecza için yeterli finansman sağlamadığını belirtti.
2002 yılında kurulan hükümetin, 2003'te sunulan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile kamu sağlığını geliştirmeyi, bütün vatandaşlara sağlık güvencesi sağlamayı ve özellikle kadınlar ve çocuklar için sağlık eşitsizliklerini gideren hasta odaklı bir sistem geliştirmeyi amaçladığını belirten Atun, o yıl içinde yayınlanan Hasta Hakları Yönergesi'nin vatandaşlara sağlık güvencesi ve sağlık hizmeti sağlayıcılarını seçme hakkı tanıdığını ifade etti.
Yeşil Kart avantajlarının 2004 yılında genişletildiğini ve potansiyel yararlanıcıların belirlenmesi için yeni mekanizmalar geliştirildiğinin altını çizen Atun, 2003 ile 2011 tarihleri arasında Yeşil Kart'tan faydalanan kişi sayısının 2,4 milyondan nüfusun yüzde 13,8'ine karşılık gelen 10,2 milyona yükseldiğini belirtti.
Aile hekimliği modeliyle işleyen birincil sağlık hizmetlerinin 2005 yılında yürürlüğe konulduğunu söyleyen Atun, 2011 yılından önce Sağlık Bakanlığının 6 bin 250 merkezde 20 bin yeni aile hekimi ile sözleşme imzaladığını, kadın ve çocuk sağlığı, kırsal kesimde yaşayanlar için mobil sağlık hizmetleri ve eve bağlı kişiler için evde bakım hizmetleri dahil olmak üzere birincil sağlık hizmetleri kapsamının genişletildiğini bildirdi.
Atun, hastane kapasitelerinin 2000 yılında bin kişi başına 2,0 yatak iken bu değerin 2011 yılında bin kişi başına 2,6'ya çıkartıldığını söyledi.
2010 yılından önce Sosyal Güvenlik Kurumunun 421 özel hastane (yüzde 90'ı büyük hastaneler) ile sözleşme imzalayarak yanık tedavisi, yoğun bakım, kardiyovasküler cerrahi ve yenidoğan bakımı gibi tanı ve tedavi hizmetleri sağladığını yazan Atun, anne ve çocuk sağlığı hizmetlerinin kullanımının ve çocuk ölüm oranlarının, başta kırsal kesimde yaşayanlar ile sosyoekonomik dezavantajlara sahip kimseler arasında olmak üzere 2003 ile 2008 yılları arasında ciddi ölçüde iyileştirildiğini söyledi.
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM