Yapılan son araştırmalar; yağın, özellikle de doymuş yağ ve kolesterol bakımından zengin bir diyetin, kanseri tetiklediğini gösteriyor. Hem Amerikan Kanser Derneği, hem de Ulusal Kanser Enstitüsü, alınan toplam kalorinin en fazla yüzde 30'unun yağdan oluşması gerektiğini söylüyor. Bu konuda aynı derecede önem taşıyan bir diğer unsur da; tüketilen yağın türüdür. Omega 3 ve tekli doymamış yağ asitlerinin ağırlıklı olduğu yağların tercih edilmesi gerekmektedir.
OMEGA 3 TÜKETİMİ AZ
İnsan vücudu, iki yağ asidine gereksinim duymaktadır; linoleik asit (Omega 6) ve alfa-linoleik asit (Omega 3). Amerika'daki araştırmalara göre; çoğu Amerikalı, etlerde ve bitkisel yağlarda bulunan Omega 6 yağ asidini çok fazla tüketmekte ancak vücutlarını balık ve keten tohumunda bol miktarda bulunan Omega 3 asitlerinden mahrum bırakmaktadırlar. Bu durum; kalp, inme, kanser, deri hastalıkları ve diyabetin de aralarında olduğu 60'tan fazla hastalığın oluşmasına neden olmaktadır. Yağ asitleri vücutta 'prostaglandinler' adı verilen bileşimlere dönüşüyor. Vücudun sağlıklı şekilde çalışmasında rolü olan bu bileşimler; inflamasyon ve ağrı üzerine etkili oluyor. Kan basıncını düzenliyor, kalbi, sindirim sistemini ve böbrekleri koruyor. Prostaglandinler, alerjik reaksiyonların oluşmamasına yardımcı oluyor. Sinyallerin beyne iletilmesini de sağlıyor.
DAHA AZ OMEGA 6
Öte yandan Omega 6'dan üretilen prostaglandinler, kanser hücrelerinin büyümesine neden olurken, Omega 3'ten üretilenler kanserli hücrelerin oluşmasını engelliyor. Daha fazla Omega 3 ve daha az Omega 6 yağ asidi; yalnız kanserden değil, kalp hastalığı ve Alzheimer'dan da koruyor.
KILIÇ BALIĞI YÜKSEK ORANDA CIVA İÇERİR
Bütün balıkların içinde metil cıva vardır ama somon, morina, uskumru balıklarında az düzeydedir. Kılıç balığı ve köpek balığı gibi yırtıcı balıklarda ise yüksek oranlarda metil civa bulunmaktadır. Cıva, balık dokusundaki proteinlere bağlanır ve pişirdikten sonra da bu miktar değişmez. Dolayısıyla balık tüketimini, haftada bir kilo ile sınırlayın. Kılıç balığı ve sıcak denizlerde yetişen ton balığını ise haftada bir kereden fazla yemeyin. Hamilelik planlayanlar ise bu balık grubunu ayda bir kereden fazla tüketmemeli.
MARGARİN HÜCRE HASARINA NEDEN OLUR
Doymuş yağ asitlerinin ve margarinin 'kötü', Omega 3 yağ asidinin ise 'iyi' olmasının nedeni tamamen hücre zarının işleviyle ilgilidir. Zarlar, yağ asitlerinden oluşuyor. Hücre zarındaki yağ asidinin türünü de, tükettiğiniz yağ belirliyor. Doymuş yağ, hayvansal yağ asitleri, kolesterol ve margarinden oluşan beslenme; hücre zarının akışkanlığının daha az olmasına ve hücre hasarına sebep oluyor. Zar sağlıklı olmayınca; hücreler su, hayati besinler ve elektrolitleri tutma yeteneklerini de kaybediyor. Hücre zarının işlevindeki bu bozukluk, bir süre sonra kanserli hücrelerin oluşmasına yol açıyor.
KADINLARA GÜNDE 1 YEMEK KAŞIĞI KETEN TOHUMU YAĞI
Omega 3 tüketimini artırmak için yapmanız gereken şey düzenli olarak balık yemektir. Haftada iki porsiyon balık tüketimi, birçok kanser türüne karşı koruma sağlar. Özellikle somon, uskumru, ringa ve pisi balığı gibi soğuk deniz balıkları, içeriğindeki bol miktardaki Omega 3 nedeniyle daha yararlıdır. Eğer soğuk deniz balığı yemiyorsanız, balık yağı kapsüllerinden almanızı öneririz. Kadınlara günde bir yemek kaşığı keten tohumu yağını da öneriyoruz. Omega 3 deposu olan bu yağ, salata sosu olarak veya yoğurtla karıştırılarak yenilebilir. Erkeklere ise önermiyoruz çünkü araştırmacılar, Omega 3'ün prostat kanserindeki etkisi konusunda çelişkili bilgiler veriyor.
SABAH
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM