. Ekolojik denge için şart olan ve sınırsız enerji kaynağı olarak ta düşünülen güneş bu kadar işe yarar ve can dostu gibi gözükse de özellikle yaz aylarında dikkat edilmezse insanlar üzerinde büyük problemlere sebebiyet vermektedir.
Güneş ışınları bileşiminde canlı dokulara zararlı olacak hatta kansere yol açacak manyetik dalgalara UV ışınlarını içermektedirler. Bunlar güneş ışınları ile birlikte uzayda ve atmosferde yol alarak dünyamıza ulaşmaktadır.
Güneş ışınlarının bu yolculuğu sırasında atmosferde bulunan koruyucu tabakalardan Ozonosfer bu ışınları filtre ederek dünyadaki yaşamı olumsuz etkilememesini sağlar.
UV ışınları sahip olduğu dalga boyları gibi özelliklerinden dolayı birkaç gruba ayrılır bunlar.
• UV-A: En yaygın ve sağlığımız için en az tehlikeli olan ışınlardır. Ozon tabakası bu ışınların geçmesine izin verir.
• UV-B: Oldukça tehlikelidir. Bu ışınların büyük bir kısmı, bizlere ulaşmaması için ozon tabakası tarafından engellenir.
• UV-C: Sağlık için en tehlikeli ışınlardır. Ozon tabakası bu ışınların bizlere ulaşmasını önler.
Bütün UV ışınlara deri ve gözlerimize nüfuz edebilir ve sağlık problemlerine yol açabilir. Ozon tabakası kalın olduğunda sadece UV-A ışınları ile UV-B ışınlarının bir kısmı bize ulaşabilir. Bu durumda sağlığımız nispeten korunmuş olur. Ozon tabakası bozulduğunda (inceldiğinde) UV-A, UV-B hatta bazen UV-C ışınları bize ulaşabilir ve bu durumda sağlığımız olumsuz yönde etkilenmiş olur.
Bizlere ulaşan bu UV-A ve UV-B ışınlarından etkilenmemek için insanlar doğal korunma yöntemlerinin yanında bazen yardıma ihtiyaç duymaktadır. Ne kadar ‘’bana bir şey olmaz gerek yok’’ deselerde, ilk küresel tehlike altındaki dünyanın bozulan dengeler dikkate alındığında ne güneş eski güneş nede insan aynı insan bunun için güneşten korunmada dışarıdan takviye almamız gerekmektedir.
Bunları korunma yöntemleri de fiziki ve kimyasal olarak ayıra biliriz.
Fiziki koruma; güneş ışınları ile birebir temastan kaçınmaya dönük her türlü tedbir olarak nitelendiriz
Kimyasal koruma; Fiziki koruma haricinde direk temas halinde zararlı ışınların etkisini minimuma indirmedir.
Kimyasal korunma metodlarında kullanılan preperatlar şunlardır.
-Güneş yağları
-Güneş kremleri
-Güneş Sütleri
-Güneş Sonrası Kremler
Genel yapı itibari ile Güneşten Kimyasal olarak koruyan yapılarda şu maddeler bulunmaktadır.
>>Su, güneş kozmetiklerinde çözücü maddedir.
>>Yağlar, bileşimin cilt üzerinde kolay yayılmasını sağlar.
>>Emülgatörler, su ve yağda çözünen maddeleri karıştırır.
>>Stabilizatörler, bileşimdeki maddeleri bir arada tutar.
>>Katılaştırıcı maddeler, bileşime koyu bir kıvam verir.
>>Nemlendiriciler ve nem düzenleyiciler, bileşimin ve cildin kurumasını önler.
>>Koruyucu ve anti-oksidanlar, bileşimde bakterilerin üremesini engeller.
>>Filtre maddeleri, güneş kozmetiklerinin koruyucu etkisini sağlayan kimyasal süzgeçlerdir. Bunlar zararlı UV ışınlarını emerek etkisiz duruma getirir.
>>Parfümler, bileşimin yağ kokusunu ve cildin ter kokusunu giderir, böcekleri ciltten uzak tutar.
>>Aktif maddeler, derinin yenilenmesini hızlandırır, iltihap olaylarını önler.
>>Renk maddeleri, deriye bronz renk verir, ancak derinin koruyucu pigment üretimine katkıda bulunmaz.
Güneş yağları ve kremlerinde Faktör denilen bir kavram vardır. Bu kavram güneşten korunma süresi ve güneşten korunma miktarının parametresidir. Bu parametrede faktör sayısı arttıkça korunma artmaktadır. Somutlaştıracak olursak Faktör 15 olan bir kremin güneşten koruma kapasitesi ve süresi faktör 30 a göre daha azdır.
Güneş koruyucuların seçiminde güneşte kalınma zamanı kadar vücudun cilt özellikleride önemlidir. Cildi açık ve hassas olan biri faktör olarak en az 30 faktörlük bir seçim yapmalıdır. Buğday tenli birisi içinse 15 faktör yeterli bulunmaktadır.
Güneşte kalındığı zaman 2 saat te bir krem cilde sürülerek tazelenmeli, cilde su teması, kurulanma gibi etkilerde de bu tazelenme işlemi yapılmalıdır. Kremlerin kullanılma miktarı 3 cm karade 2 mg dır. Daha az sürülmesi korunma miktarını düşmesine yol açacaktır.
Güneş kremlerini uzun bir süre vücudun her yerine tatbik eden kişilerde D vitamini eksikliği ortaya çıkabilir. D vitamini vücutta provitamin halde bulunmakta ve güneş ışınlarıyla değişime uğrayarak aktif hale geçmektedir. Bu durumu önlemek adına uzun süre güneş koruyucuları kullanan kişiler D vitamini takviyesi yapmaları önerilmektedir.
Muhammed Harun BAYRAM
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM