'İhalesiz' yapıldığı' ve 'Kişisel verilerin sistemi satan Japon Fujitsuya bedelsiz verildiği' iddialarıyla tartışmalı başlayan avuç içi damar iziyle kimlik doğrulama sistemi ilk olarak Temmuz ayında Konya'daki özel hastanelerde başladı. Ekim ayında pilot olarak 20 ile yaygınlaştırılan sistem, 1 Ocak'tan itibaren de Türkiye genelinde zorunlu hale gelecekti. Ancak özel hastanelerin hazır olmamaları gerekçesiyle uygulama 1 Nisan'a ertelendi.
NÜFUSUN YÜZDE 36'SI YEŞİLKARTLI AMA 7 LÜKS HASTANESİ VAR
Üst düzey bir SGK yetkilisi, başta Doğu ve Güneydoğu illeri olmak üzere bazı özel hastanelerde yaşanan sağlık vurgunlarına dikkat çekti. Hak sahibi olmayanların, sıradan vatandaşların T.C. kimlik numaraları ile özel hastanelerde teşhis, tedavi, ameliyat, ilaç gibi hizmetleri hiçbir bedel ödemeksizin aldıklarını belirten yetkili, "Örneğin Batman'da, 524 bin nüfuslu bu kentte, 5 yıldızlı otel ayarında 7 tane lüks özel hastane olduğunu görünce çok şaşırdık. Zaten gazetelerde Güneydoğu’daki bazı hastanelerde başka kişilerin kimlik bilgileriyle PKK’lıların tedavi edildiği, elde edilen paraların da PKK’ya aktarıldığı haberleri vardı. Araştırdık, önemli bilgilere ulaştık. Bu suistimalleri önlemek için sistem arayışına gittik” diye anlattı.
BATMAN PİLOT İLLERDEN DEĞİL!
SGK verilerine göre 524 bin nüfuslu Batman'da üç kişiden biri yani 173 bin kişi yeşilkartlı. Buna rağmen kentte 7 lüks hastane bulunmasına karşın avuç içi damar izi ile kimlik doğrulama sistemine geçilen 20 pilot il içinde olmaması dikkat çekiyor. Uygulamanın başladığı iller Ağrı, Amasya,Bartın, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Burdur, Çankırı, Iğdır, Karabük, Karaman, Kastamonu, Kilis, Mardin, Muş, Nevşehir, Nİğde, Sinop, Şırnak ve Yozgat.
"İHALE YAPMADIK AMA.."
SGK yetkilisi, biyometrik kimlik doğrulama sistemleri içinde en iyisinin hangisi olduğuna dair kapsamlı bir araştırma yaptıklarını, bunun için de TÜBİTAK'tan destek aldıklarını söyledi. Parmak, retina gibi kimlik doğrulama sistemleri içinden en güvenilir olanının avuç içi olduğu tespitinden sonra bunu yapan en iyi firmayı bulmaya çalıştıklarını vurguladı. "“Dünya genelinde araştırdık, bu sistemin sadece bir firmaya ait olduğunu gördük. Başka firmalar da olsaydı o zaman ihale düzenlenebilirdi. Ama ikinci bir firma yok" dedi.
FUJİTSU'NUN PATRONU GELDİ!
Bunun üzerine aracılar yerine bizzat firmanın patronunu çağırdıklarını anlatan yetkili, "Aracılarla değil bizzat direkt patronunu çağırıp pazarlık yaptık. SGK olarak bu sistem için tek kuruş ödemedik. Firma yönetimine, ‘bu cihazları Türkiye’de başka ülkelerden daha yüksek fiyata satamazsın. Hatta ucuz vereceksin’ dedik. Böylece hastanelerimizi de koruduk." dedi.
"BEN DE AYNISINI YAPIYORUM, DİYEN VARSA GELSİN"
Aynı yetkili, başka bir firmanın ‘ben de avuç içi damar tanıma sisteminin aynısını yapıyorum' demesi halinde onun da sistemini inceleyeceklerini ve güvenli bulmaları halinde onu da sisteme dahil edebileceklerini söyledi.
600 MİLYON TASARRUF
Cihazların özel hastanelerde kullanılacağını belirten yetkili, yeni sistemle sadece tedavi giderlerinden 600 milyon liralık usulsüz kullanımı önlemeyi planladıklarını açıkladı. Özel hastanelere ödenen yıllık sağlık faturasının 6 milyar lira civarında olduğunu belirten yetkili, “Bütün özel hastanelerin suistimal ettiğini, haksız kazanç elde ettiğini söylemek doğru olmaz. Çok düzgün hastanelerimiz de var. Biz sağlıkta yaklaşık yüzde 10’luk bir haksız kullanım olduğunu görüyoruz. Yeni sistemle bu önlendiğinde SGK’nın kasasından en az 600 milyon lira daha az para çıkmış olacak. O para birilerinin cebine gitmeyecek. Bu suistimallerin yol açtığı ilaç yazımı da biteceği düşünüldüğünde önlenecek vurgunun boyutu çok daha yüksek olacak” dedi.
hürriyet
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM