Ankara Aile Hekimleri Derneği (ANKAHED) Yönetim Kurulu Başkanı Akif Emre Eker, 2000 yılında yüzde 80'ler seviyesinde olan aşılama oranının, aile hekimliği uygulamasıyla yüzde 97'ye ulaştığını bildirdi.
Eker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aile hekimliği uygulamasıyla birlikte sağlık alanında çok önemli değişimler olduğunu söyledi.
Uygulama başlamadan önce Türkiye'de ana-çocuk sağlığı ve bağışıklama dahil temel sağlık alanındaki göstergelerin, birçok batılı ve orta gelir seviyesindeki ülkelerin gerisinde olduğunu ifade eden Eker, özellikle kırsal-kentsel ve bölgesel verilerin birbirinden çok farklı çıktığını belirtti.
Bölge tabanlı sistemin, daha önceki hükümetler tarafından desteklenmediğini, dolayısıyla sağlık göstergelerinin iyi sonuç vermediğini, sağlık personeli dağılımında kayda değer farklılıklar oluştuğunu vurgulayan Eker, bu nedenle birinci basamak sağlık hizmetlerine ulaşımda sıkıntı yaşanabildiğini anlattı.
Eker, birinci basamak sağlık tesislerinin bakım, onarım ve temizliklerinin düzenli olarak yapılmamasının, vatandaşlar tarafından "kalitesiz" olarak görüldüğünü belirterek, "Hastalar bu nedenle birinci basamak tesislerini kullanmayıp bunun yerine doğrudan hastanelere gitmeyi tercih ediyordu. Artık hastanelerin kullanım oranları yüzde 70'e yaklaşmış, birinci basamak yüzde 30'lar civarındaydı ve bu durum sürdürülebilir değildi" açıklamasında bulundu.
"Aile hekimlerinin öncelikli amacı koruyucu hekimliktir"
Politika değişikliği ile insan odaklı, kaliteli, kolay ulaşılabilir, ücretsiz ve maliyet etkin bir hizmet sunumu yapmak için aile hekimliği uygulamasının hayata geçirildiğini anlatan Eker, şunları kaydetti:
"Bu dönüşümle birlikte öncelikli amacı koruyucu hekimlik olan aile hekimliğinde uygulamaya geçildikten sonra ülke sağlık göstergeleri olumlu yönde değişmiş, anne ve bebek ölüm hızlarında ciddi oranda düşüşler kaydedilmiştir.
Türkiye'de aile hekimliği uygulaması ile aşılama konusu ciddiyetle izlenmekte, her birey aile hekimi tarafından yakından takip edilmektedir. 2000 yılında yüzde 80'ler seviyesinde olan aşılama oranları, aile hekimliği uygulamasıyla yüzde 97'ye ulaşmıştır."
Eker, Türkiye'nin aile hekimliği uygulamasıyla birlikte aşılama oranlarında yakaladığı başarının birçok ülkeye örnek olduğunun altını çizerek, "Daha önce kıyaslanabilir olduğumuz tüm ülke modellerinde örnek uygulama olarak sunulmaktadır" dedi.
Aile hekimliği uygulamasıyla birlikte hasta memnuniyetinin de arttığını vurgulayan Eker, "Birinci basamağın kullanılabilirliği artmış, neredeyse yarı yarıya ulaşmıştır. Birinci basamakta da artık hastaneler kadar hasta bakılmakta aradaki marj kapanmaktadır" diye konuştu.
"İzleme ve takip yöntemleri standartlaştırılmalı"
Eker, uygulama başarısının artırılabilmesi için özellikle bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele ve özellikle kanser taramalarına ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.
Kalp-damar ve kronik hastaların takibi ile bağımlılık, psikolojik-sosyal destekler noktasında çalışılması gerektiğini de dile getiren Eker, "İzleme ve takip yöntemleri standartlaştırılmalı, kalite geliştirilmeye önem verilmeli, kapsamlı bir veri havuzuna sahip olan birinci basamak araştırmaları yoğunlaştırılmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Eker, aile hekimlerine yeni görev tanımları yapıldığını da anımsatarak, koruyucu sağlık hizmetlerinde üstlenilen sorumlulukların artırıldığını vurguladı.
Aile Sağlığı Merkezlerinden birçok sağlık hizmetinin verildiğini belirten Eker, "Tüm koruyucu, tedavi edici hizmetler, laboratuvar hizmetleri, periyodik sağlık muayeneleri kapsamında yapılan tüm taramalar ile raporlar ücretsizdir. Aile Sağlığı Merkezlerinde halkımızdan hiçbir ücret talep edilmemektedir" diye konuştu.
İVEK © 2016 / Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
ZeplinGo® | Web Sitesi Tasarımı ile hazırlanmıştır.
İLETİŞİM